Tahta bir atın üzerinde ama uçtuğunu zannediyor. | Open Subtitles | إنّه على حصان خشبي, لكنّه يظن أنّه يطير. |
Beyaz atın üzerinde bir görüntü var, her sabah 6 ile 8 arasında dolanan. | Open Subtitles | كان هناك طيف على حصان أبيض يعبر كل صباح بين الصلاة الأولى و الثالثة |
Bakmak için dışarı çıkıyor ve beni görkemli bir beyaz atın üzerinde en güzel takım elbiselerimle ona doğru gelirken görüyor. | Open Subtitles | بخارج شرفتها ستنظر الي الخارج ، و ستشاهدني بـ بدلة رائعة أركب أمام منزلها على حصان أبيض شامخ |
O atın üzerinde lanet bir sirk hayvanı gibi etrafımda zıplayıp duramayacaksın. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقفز عليهُ مثل قفزات حيوان السيرك على الحصان |
atın üzerinde zorlukla ayağa kalkardı. | Open Subtitles | كان يمكن بالكاد تحصل على ما يصل على الحصان. |
İki gün önce bunu yaptım çünkü atın üzerinde bir ingiliz kralı olarak oturuyordun. | Open Subtitles | أنا أفعل هذا منذ يومين للاَن وأنت تجلس على جوادك كأنك ملك إنجلترا |
Büyük siyah bir atın üzerinde yabancı bir prens. | Open Subtitles | أمير أجنبي على حصان أسود كبير |
Boudreaux bu yoldan gitmiş, belki 10-15 dakika önce. Bir atın üzerinde. | Open Subtitles | لقد مر (بودرو) من هذا الطريق منذ 10 أو 15 دقيقه على حصان |
Spencer, elinde bir asayla siyah bir atın üzerinde arkamdan geliyor. | Open Subtitles | سبنسر) على حصان أسود) ويحمل صولجان ويأتي من أجلي |
Bir atın üzerinde kafasında şapka olan bir şahin. | Open Subtitles | صقر مع قبعة على حصان |
# İsimsiz bir atın üzerinde # | Open Subtitles | ♪ على حصان بدون أسم ♪ |
Hepsi yalnızca o lanet olası atın üzerinde kıçını tutamamış olduğun için! | Open Subtitles | كل ذلك لأنك لم تستطع إبقاء مؤخرتك على الحصان |
İki gün önce bunu yaptım çünkü atın üzerinde bir ingiliz kralı olarak oturuyordun. | Open Subtitles | أنا أفعل هذا منذ يومين للاَن وأنت تجلس على جوادك كأنك ملك إنجلترا |