| Merak ediyordum da, sırtına bir eğer koyup seni at gibi sürsem nasıl olur? | Open Subtitles | كنت أتسأل إن كنت أستطيع وضع سرج صغير على ظهرك وأركب عليك مثل الحصان |
| Onu bir iskelet at gibi cehennemin kapılarından içeri sür ve kazan! | Open Subtitles | أمتطيه مثل الحصان الهيكلي عبر بوابات الجحيم |
| Burası... karanlık, kirli ve hastalıklı bir at gibi kokuyor. | Open Subtitles | إنها مظلمة ودهنية ورائحتها كحصان مريض جداً |
| Benim en başarılı askerim topal bir at gibi köşede duruyor. | Open Subtitles | اكثر جنودي براعة .. يقف في الزاوية كحصان أعرج |
| Bir zenciyi evcilleştirmek teknik ister, bir at gibi. | Open Subtitles | سيدي ، هناك فن بترويض الزنوج ، كالحصان تماما |
| at gibi burnundan soIuyorsun. | Open Subtitles | لا بد أن الأمر بالغ الأهمية فأنت تلهث كالحصان |
| -Orası kötü taraf, sen atlayıp zıpla, minik büyülü at gibi davran. | Open Subtitles | هذا الجانب السيئ حيث يمكنك أن تقفز وتوثب حوله مثل حصان سحري |
| at gibi içer, domuz gibi sikebilirim. | Open Subtitles | أستطيع الشرب مثل الحصان و المضاجعة بشراهة |
| Sadece bir saniye baba, at gibi davran. Üstüne binmeyeceğin, endişelenme! | Open Subtitles | رجاء أبي, تصرف مثل الحصان أبي لن أصعد عليك أنت لا تقلق |
| Ona sallanan oyuncak bir at gibi bindin. | Open Subtitles | أنت فقط ركب له مثل الحصان قليلا لعبة هزاز. |
| Ona arkadan baktığınızda pantolonu, kasıklarını tıpkı bir at gibi sarmalardı. | Open Subtitles | وبناطيلها الضيقة تتبخر براحة في الساقين ، تقريباً مثل الحصان عندما ينظر أليها من الخلف |
| Waw, oda ne... at gibi! | Open Subtitles | يا للعجب ما هذا انه مثل الحصان |
| En son BlueBell'e geldiğimde kızın yarış günü terkedilen bir at gibi düğünde terkedilmişti. | Open Subtitles | اخر مره وطئت قدمي بلوبيل ابنتك تخلى عنها خطيبها كحصان اعرج بيوم السباق |
| Önce, at gibi görünmekten vaz geçmelisiniz. | Open Subtitles | كبداية، عليك أن تتوقفي عن الظهور كحصان |
| Okul bahçesine çıkıp "Clara Varner'ın ön dişleri at gibi." demişti. | Open Subtitles | تذكر كيف وقف في ساحة المدرسة وقال " كلارا فارنر لديها سن أمامي كحصان |
| Baban bütün gün at gibi çalışıp herkese destek oluyor. | Open Subtitles | يعمل والدك طوال اليوم كحصان... لإعالة الجميع |
| Şişman, zayıf, at gibi kızlar. | Open Subtitles | و حتى لدينا كسوس كالحصان و كسوس كالكلاب و كسوس كالدجاج |
| Bir adam yaşlı ve birazcık garip diye onu sakat bir at gibi öldürmeye hazırsınız, değil mi? | Open Subtitles | فقط لأن الشخص كبير السن ولأنه غريب الأطوار نوعا ما تريدون تركه كالحصان الهرم، صحيح ؟ |
| Hala at gibi yiyorsun anlaşılan. Nasıl bu kadar sıska kalıyorsun, bilmiyorum. | Open Subtitles | .ما زالتى تأكلي كالحصان , كما أرى . لا أعرف كيف تبقين نحيفة جداً |
| Dışarıda böyle at gibi çalışacaksan en azından midende birşeyler olmalı. | Open Subtitles | لو أردتِ أن تظلي بالخارج .. وتعملي كالحصان يجب عليكِ على الأقل أن تضعي شيئاً في معدتك |
| Vücudu tıpkı at gibi kıllarla kaplıydı. | Open Subtitles | كان عندها شعر على ها يعطي شكلا مثل حصان. |
| Büyükbaba tıpkı bir at gibi yiyor. | Open Subtitles | انظر جدي يأكل وكأنه حصان |
| Yarın sabah, baban bir at gibi sağlıklı olacak. | Open Subtitles | ماجستير ٌ انا الى الفجر ، يا آب صحي ستارا فالبلوط. |