"at gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • مثل الحصان
        
    • كحصان
        
    • كالحصان
        
    • مثل حصان
        
    • وكأنه حصان
        
    • فالبلوط
        
    Merak ediyordum da, sırtına bir eğer koyup seni at gibi sürsem nasıl olur? Open Subtitles كنت أتسأل إن كنت أستطيع وضع سرج صغير على ظهرك وأركب عليك مثل الحصان
    Onu bir iskelet at gibi cehennemin kapılarından içeri sür ve kazan! Open Subtitles أمتطيه مثل الحصان الهيكلي عبر بوابات الجحيم
    Burası... karanlık, kirli ve hastalıklı bir at gibi kokuyor. Open Subtitles إنها مظلمة ودهنية ورائحتها كحصان مريض جداً
    Benim en başarılı askerim topal bir at gibi köşede duruyor. Open Subtitles اكثر جنودي براعة .. يقف في الزاوية كحصان أعرج
    Bir zenciyi evcilleştirmek teknik ister, bir at gibi. Open Subtitles سيدي ، هناك فن بترويض الزنوج ، كالحصان تماما
    at gibi burnundan soIuyorsun. Open Subtitles لا بد أن الأمر بالغ الأهمية فأنت تلهث كالحصان
    -Orası kötü taraf, sen atlayıp zıpla, minik büyülü at gibi davran. Open Subtitles هذا الجانب السيئ حيث يمكنك أن تقفز وتوثب حوله مثل حصان سحري
    at gibi içer, domuz gibi sikebilirim. Open Subtitles أستطيع الشرب مثل الحصان و المضاجعة بشراهة
    Sadece bir saniye baba, at gibi davran. Üstüne binmeyeceğin, endişelenme! Open Subtitles رجاء أبي, تصرف مثل الحصان أبي لن أصعد عليك أنت لا تقلق
    Ona sallanan oyuncak bir at gibi bindin. Open Subtitles أنت فقط ركب له مثل الحصان قليلا لعبة هزاز.
    Ona arkadan baktığınızda pantolonu, kasıklarını tıpkı bir at gibi sarmalardı. Open Subtitles وبناطيلها الضيقة تتبخر براحة في الساقين ، تقريباً مثل الحصان عندما ينظر أليها من الخلف
    Waw, oda ne... at gibi! Open Subtitles يا للعجب ما هذا انه مثل الحصان
    En son BlueBell'e geldiğimde kızın yarış günü terkedilen bir at gibi düğünde terkedilmişti. Open Subtitles اخر مره وطئت قدمي بلوبيل ابنتك تخلى عنها خطيبها كحصان اعرج بيوم السباق
    Önce, at gibi görünmekten vaz geçmelisiniz. Open Subtitles كبداية، عليك أن تتوقفي عن الظهور كحصان
    Okul bahçesine çıkıp "Clara Varner'ın ön dişleri at gibi." demişti. Open Subtitles تذكر كيف وقف في ساحة المدرسة وقال " كلارا فارنر لديها سن أمامي كحصان
    Baban bütün gün at gibi çalışıp herkese destek oluyor. Open Subtitles يعمل والدك طوال اليوم كحصان... لإعالة الجميع
    Şişman, zayıf, at gibi kızlar. Open Subtitles و حتى لدينا كسوس كالحصان و كسوس كالكلاب و كسوس كالدجاج
    Bir adam yaşlı ve birazcık garip diye onu sakat bir at gibi öldürmeye hazırsınız, değil mi? Open Subtitles فقط لأن الشخص كبير السن ولأنه غريب الأطوار نوعا ما تريدون تركه كالحصان الهرم، صحيح ؟
    Hala at gibi yiyorsun anlaşılan. Nasıl bu kadar sıska kalıyorsun, bilmiyorum. Open Subtitles .ما زالتى تأكلي كالحصان , كما أرى . لا أعرف كيف تبقين نحيفة جداً
    Dışarıda böyle at gibi çalışacaksan en azından midende birşeyler olmalı. Open Subtitles لو أردتِ أن تظلي بالخارج .. وتعملي كالحصان يجب عليكِ على الأقل أن تضعي شيئاً في معدتك
    Vücudu tıpkı at gibi kıllarla kaplıydı. Open Subtitles كان عندها شعر على ها يعطي شكلا مثل حصان.
    Büyükbaba tıpkı bir at gibi yiyor. Open Subtitles انظر جدي يأكل وكأنه حصان
    Yarın sabah, baban bir at gibi sağlıklı olacak. Open Subtitles ماجستير ٌ انا الى الفجر ، يا آب صحي ستارا فالبلوط.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more