atalarımızdan, maymunsulardan biri bugün hâlâ hayatta olsaydı, Doğa Tarihi Müzesi'ni aramak yerine kaç kişi onunla arkadaş olurdu? | TED | إذا كان أحد أسلافنا على قيد الحياة في يومنا هذا، كم من الناس سيصادقونه بدلاً من الاتصال بمتحف التاريخ الطبيعي؟ |
İki milyon yıl önce Turkana Gölün de... ...bizim atalarımızdan biri olan Homo Erectus... ...tam olarak bu bölgede yaşamıştır. | TED | منذ مليوني عاما على بحيرة توركانا، الإنسان المنتصب القامة، أحد أسلافنا البشرية، في الواقع عاش في هذه المنطقة. |
Halkımızın güvenliğini ve selametini sağlamak ve tüm ülkelerin refah ve mutluluğuna saygı göstermek bize atalarımızdan miras kalan kutsal bir görevdir. | Open Subtitles | إن السعي وراء أمن ورفاهية رعايانا، ورخاء وسعادة جميع الأمم .لهو إلتزام رسمي لسياسة أسلافنا في الإمبراطورية |
Çok uzun zaman önce, atalarımızdan bazıları büyük bir hata yaptı. | Open Subtitles | في قديم الزمن، قام بعض اسلافنا بفعل خطأ مريع |
Sadece modern insanda değil, uzak atalarımızdan birisinde; Neanderthal'lerde de. | TED | ليس فقط عند الإنسان الحديث، لكن عند أحد أجدادنا البعيدين، البشر البدائيون. |
Öğrendik ki dünayayı atalarımızdan miras almadık; | Open Subtitles | تعلّمنا بأنّنا لا نرث الأرض من أبائنا |
"Kutsanmış Yol" adındaki bu tedavi edici tören Navajo'lu eski atalarımızdan kaldı. | Open Subtitles | هذا طقس الشفاء يسمى طريق النعمة تم تناقلها من عبرا اجدادنا النافاجو |
Çocuklarınız ve refahınız için atalarımızdan izin alın. | Open Subtitles | فلنطلب من أسلافنا الخلفة والرزق في المال |
Bu, eski İngiltere'den ve tüm atalarımızdan günümüze kadar gelen bir kelimedir. | Open Subtitles | الكلمة التي إعتدنا على إستخدامها منذ أجدادنا الإنكليز حتى أسلافنا الصغار |
Sevgi sadece atalarımızdan bir miras. | Open Subtitles | إن الحب هو مجرّد عاطفة متبّقية مِن أسلافنا المشعرين. |
atalarımızdan uzaklaştıran evrimleşme için, DNA'mızda küçük ve biriken değişiklikler oluşturan çok küçük mutasyonları düşünmek eğilimindeyiz. | Open Subtitles | نميل إلى التفكير في طفرات صغيرة جداً في حمضنا النووي و هي التي خلقت تغييرات طفيفة و متراكمة لتبعدنا عن أسلافنا |
İnsani duygular bize hayvan atalarımızdan hediye. | Open Subtitles | إن العواطف الآدمية لهي هبة من أسلافنا من الحيوانات. |
Sence biz Almanlar, atalarımızdan daha uzun süre dayanabilecek miyiz? | Open Subtitles | أتعتقد 'أننا نحن الألمانيون' ستصمد أسلافنا ؟ |
atalarımızdan bizlere miras kalan kartalların emanetçisi avcılar! | Open Subtitles | إنهم الذين يعتنون بالنسور التي ورثناها مِن أسلافنا العظماء. |
Boghosians, 200 yıldan beri atalarımızdan gelen formülleri kullanarak ilaç yaptılar. | Open Subtitles | لمدة 200 سنة، أدلى بوغوسيان الأدوية باستخدام الصيغ التي سلمت من أسلافنا. |
Evrim hikâyemizde de bunun yeri var. Avare dolaşan atalarımızdan sonunda ayağa kalkan Homo erectusa, sonra evrimin ortasında yer alan ve nedense hep erkek olarak resmedilen Homo sapiense. | TED | ونحن نروي ذلك في قصتنا عن التطور كذلك الأمر، من أسلافنا الذين مشوا بوثبات غير منسجمة حتى نصل إلى الإنسان المنتصب، وصولًا للإنسان العاقل، ودومًا في صورة رجل يهم بأخذ خطوة إلى الأمام. |
Çok çok uzun zaman önce, atalarımızdan bazıları çok ama çok kötü bir hata yapmış. | Open Subtitles | في قديم الزمن، قام بعض اسلافنا بفعل خطأ مريع |
atalarımızdan kalma bu özelliğin izlerini, insanoğlunun şafağına kadar yüz binlerce yıl geride sürebiliriz. | Open Subtitles | وبإمكاننا تتبع هذه الطبيعة في اسلافنا عبر مئآت الاف السنين، وصولاً الى فجر الجنس البشري |
atalarımızdan kalma bu özelliğin izlerini, insanoğlunun şafağına kadar yüz binlerce yıl geride sürebiliriz. | Open Subtitles | وبإمكاننا تتبع تلك الطبيعة في اسلافنا عبر مئآت الآلاف من السنين وصولاً الى فجر الانسانية |
bu isim ve saygı bize atalarımızdan verildi. | Open Subtitles | الاسم والإحترام الذي حصلنا علية من أجدادنا |
atalarımızdan bu yana kartallarla avlanıyoruz. | Open Subtitles | إننا نصطاد مع النسور منذ أبائنا اﻷولين. |
Afrika'nın ormanlarındaki maymun benzeri atalarımızdan evrim geçirirken bizi diğerlerinden ayıran büyük beyinlerimizdi. | TED | عندما تطورنا عن اجدادنا شبيهي القرود في سهول السافانا الإفريقية، ما كان يميزنا عنهم هو كبر حجم المخ. |