ateş ettiğinde camın önünden geçiyordum. | Open Subtitles | كنت أمشي بجوار تلك النافذة عندما أطلق النار |
Dostlarımız kara kutuya ateş ettiğinde videoyu içinde bulunduran SD kart zarar görmüş. | Open Subtitles | عندما أطلق صاحبنا على الصندوق أراد أن يدمر بطاقة الذاكرة التي سجلت كلّ شيء |
Adam bana ateş ettiğinde aklımdaki tek şey, oğlumu görebilmek için oradan nasıl kurtulacağım oldu. | Open Subtitles | أتعرفين، عندما أطلق عليّ ذلك الرجل، جلّ ما فكّرتُ به هو كيف يُمكن أن أنجو لرؤية ابني. |
Bu kadar caka satma! ateş ettiğinde fare muhtemelen ölmüştü! Değildi! | Open Subtitles | لا تتباهى هكذا ، ربما كان الفأر ميتاً عندما أطلقت النار عليه |
Makineye ateş ettiğinde kimseyi incitmek istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك لم تكن تحاول أن تؤذي أحداً عندما أطلقت النار على الجهاز |
İşini yapıyordu. Aynı senin jaffa sana ateş ettiğinde yaptığın gibi. | Open Subtitles | كانت تقوم بواجبها , مثلك عندما أطلق الـ * جافا * النار عليك |
Bana ateş ettiğinde yüzünü gördüm. | Open Subtitles | عندما أطلق عليّ النار، رأيت وجهه بوضوح. |
ateş ettiğinde, bir vinçin üzerindeymiş. | Open Subtitles | لقد كان على رافعة بناء عندما أطلق النار |
Adam bana ateş ettiğinde, onu takip ettim. | Open Subtitles | عندما أطلق هذا الرجل الرصاص علي... . قمت بإتباعه. |
O konuda bilgim yok ama o aşağılık herif ona ateş ettiğinde elektrikli bir fırtına varmış gibi kıvılcımlar çıktı. | Open Subtitles | لا أعرف حيال هذا... لقد انطلقت منه شرارة أشبه بالعاصفة الرعديّة... عندما أطلق ذلك المغفل النار عليه |
"Colt ile ateş ettiğinde yıldırım düşmüş gibi olur." | Open Subtitles | وكأن صاعقة برق انطلقت عندما ♪ ♪ "أطلق الرصاص من الـ"كولت |
Monte, palyaçoya ateş ettiğinde çok eğlendim. | Open Subtitles | أحببت الأمر عندما أطلق مونتي) النار على المهرج) |
ateş ettiğinde ona tepki göstermem gerekirdi. | Open Subtitles | عندما أطلقت النار كانت ردة فعلى هكذا منها |
Jared Drew'ın yüzüne ateş ettiğinde kapmış olmalısın. | Open Subtitles | أصبت به عندما أطلقت النار على (جاريد درو) في الوجه. |