Bunu şöyle de düşünebiliriz: diyelim ki kamp ateşi etrafında oturacağız. | TED | أحد الطرق للتفكير بذلك: تخيّلوا أنكم تجلسون حول نار المخيم. |
Bakın onlar bir şey etrafında bağ kurmuşlardı, aynı kamp ateşi etrafında hikâyeler anlatarak toplumsal bilişlerinin evrilmesini sağlayan atalarımız gibi. | TED | كما ترون، فقد كانوا مجتمعين حول شيءٍ ما، تماما مثل أسلافنا الذين طوروا استعرافهم الإجتماعي يروون القصص حول نار المخيم. |
Kamp ateşi etrafında, yatarken dinlenen masallar bunlar. | Open Subtitles | لا، أنها حول نار المعسكر. هي قصص وقت النوم. |
Yerli halkın, kamp ateşi etrafında toplanan çocuklara anlattığı bir korku hikayesi. Sen neden bahsediyorsun? | Open Subtitles | قصّة مخيفة كان يسردها المحلّيّون للأطفال حول نار المخيّم. |
ve akşamları şenlik ateşi etrafında partilerle geçiriyordum. | Open Subtitles | وأقضى الليلالى حول نيران الحفلات |
Kamp ateşi etrafında el ele tutuşmayı başka bir zamana bırakırız! | Open Subtitles | بإمكاننا جميعاً إمساك يد بعضنا حول نار المخيّم بوقتٍ آخر |
Şimdi bana kamp ateşi etrafında yapılan dansları ve çocuk kaçırma olaylarını mı soracaksın? | Open Subtitles | هل ستسألينني بعدها عن الرقص حول نار المخيم وسرقة الٔاطفال؟ |
Pekâlâ, herkes buraya gelsin, kamp ateşi etrafında toplanalım. | Open Subtitles | حسناً تعالوا جميعكم إلى هنا لنجلس حول نار المخيم |
Şu an iyi geçinmeye çalışıyorlar. Kendilerini akıntıya bırakıp, kamp ateşi etrafında şarkı söylüyorlar. | Open Subtitles | الآن، يحاولون جميعاً التوافق سوياً، والسير مع التيار، حيث الغناء حول نار المُخيّم. |
Kimse eskisi gibi kamp ateşi etrafında oturmuyor, çünkü kimse teknolojiden kopmuyor. | Open Subtitles | لا أحد يجلس حول نار المخيم كما إعتدنا لأن لا أحد يريد الإبتعاد عن الإنترنت |
Ayrıca bu, Maine'de kamp ateşi etrafında oturup sıkıImaktan ve Lois'in market hikayeleri anlatmasından daha eğlenceli. | Open Subtitles | الى جانب ذلك سيكون ذلك ممتعا جدا من التسكع للخارج في ماين مع الأزواج الجلوس حول نار المعسكر ، |
Sanıyorum atalarımız - insanoğlu bir milyon yıl önce kamp ateşi etrafında oturdukları zamandan beri bu sorunun cevabını merak ediyorlar. | TED | كثيرا ما كان أسلافنا يتساءلون حول هذا الموضوع - أعتقد أن الجنس البشرى بأسره كان متحيراً من أمر الحب منذ ملايين السنين عندما كانوا يجلسون ملتفين حول نار المخيم أو يستلقون على ظهورهم ويتأملون النجوم. |
Benim beynim evrensel bir beyin 70 saatlik Tv yayınlarının 45 saati benim tarafımdan oluşturulmuştur. Sadece yayıncılık değil, bu nedenle her şeyden önce, benim sakin ve gerçek zamana, yaratıcı zamanı bulmaya ihtiyacım var. Kamp ateşi etrafında hayranlarımla toplanıp hikayemi anlatmam lazım. | TED | عقلي على مستوى عالمي، و٤٥ ساعة من أصل ٧٠ ساعة من التلفزة هي لبرامج قمت شخصيا بإعدادها وليس فقط انتاجها، وعلى رأس كل شيء آخر، أنا بحاجة لإيجاد الوقت، لإيجاد الهدوء الحقيقي، والوقت الإبداعي، لأجمع المعجبين بي حول نار المخيم وأحكي لهم قصصي. |
Kamp ateşi etrafında anlatılan hayalet hikayelerindendir. | Open Subtitles | إنها قصة أشباح تُسرد حول نيران المخيم |