Büyük sırrın. Kamp ateşinin etrafında arkadaşlarına anlatmadığın. Hepimizin var. | Open Subtitles | سرك الكبير الذي لم تتكلم به عندما كنا حول النار بالمعسكر |
Bu tıpkı kamp ateşinin etrafında oturup dışarıdaki asıl korkunç şeylerden daha çok anlatılan hayalet hikâyelerinden korkman gibi. | Open Subtitles | الأمر مثل عندما تخيّمين، أتعرفين؟ تبدأين بسرد قصص الأشباح حول النار وينتهي بك الأمر بإخافة نفسك أكثر من أي خطر حقيقي بالخارج |
Bahsedilen bu mesafeyi ve ışık miktarını bilmemiz önemlidir. Çünkü bu durum sizin veya benim bir kamp ateşinin etrafında oturmamız gibidir. Ateşe, sizi yeterince ısıtacak ancak sizi yakmayacak bir mesafede olmak istersiniz. | TED | وتلك المسافة ومعرفة مقدار الضوء ذاك مهم، لأنه يشبه نوعا ما جلوسي أو جلوسك حول نار المخيم. تريد أن تكون قريبا بما فيه الكفاية للنار حتى تتدفأ، لكن ليس قريبا جدا بحيث تتحمص وتحترق. |
Kamp ateşinin etrafında hikâyeler paylaşırdık, birlikte şarkılar söylerdik, birlikte dans ederdik. | TED | شاركنا قصصا حول نار المخيم، غنينا ورقصنا مع بعض. |
Ben, kamp ateşinin etrafında oturup da şarkı söyelecek biri değilim, bilirsin? Bu çok komik. | Open Subtitles | لست شخصا يضن اننا سنجلس حول نيران المعسكر |
Kamp ateşinin etrafında hayalet hikâyeleri anlattığımız günleri hatırlatıyor. | Open Subtitles | يذكّرني بالتندّر بنوادر الأشباح حول نيران التخييم. |