Kadınlar intihara karar verdiğinde... ya trenden... ya da pencereden aşağı atlıyorlar. | Open Subtitles | النساءدائماًعندماينتحرون. يقفزون , على سكة حديد أمام قطار أو من نافذة. |
Akrobatlar, sahnenin üzerinde hoplayıp, zıplayıp, atlıyorlar ve bu günü dans ederek onurlandırıyorlar. | Open Subtitles | و جمع من البهلوانات يقفزون و يتراقصون و طوال اليوم يحتفلون |
Birbirlerinin sırtına atlıyorlar, birbirlerine vuruyorlardı. Sadece birbirleriyle uğraşıyorlardı. | Open Subtitles | يقفزون على ظهور بعض و يضربون بعضهم البعض مجرد مزاح |
Daha sonra adamla kadın öpüşüp yatağa atlıyorlar. | Open Subtitles | بعدها، المرأة و الرجل يقبلون بعضهم و يقفزون على سريرهم |
Şimdi, şu dışarıda gördüğünüz çocuklar, ateş tanrısının onları verimli kılacağı umuduyla... alevlerin arasından atlıyorlar. | Open Subtitles | والآن، هؤلاء الأطفال ، هناك إنهم يقفزون ... عبر النيران على أمل أن إله النار سيجعلهم خصبين |
Hala ip atlıyorlar. | Open Subtitles | ما زالوا يقفزون بالحبل |
Şu an yeme atlıyorlar. | Open Subtitles | انهم يقفزون على الطعم الان |
Bir şeylerin üstünden atlıyorlar. | Open Subtitles | انهم يقفزون عن الأشياء |
"İnsanlar atlıyorlar" | Open Subtitles | "الناس يقفزون" |
- atlıyorlar. - Ne? | Open Subtitles | -إنهم يقفزون |