Lağım çukuru gibi bir cehennem boyutuna atlamanın kazanmak olduğunu düşünüyorsan. | Open Subtitles | اذا كنت تسمي القفز إلي بعد مليئ بالشياطين فوزاً |
Hikayeyi ayrıntılarıyla dinlemeden önce doğrudan sonuç bölümüne atlamanın sana bir faydası oluyor mu? | Open Subtitles | القفز إلى الإستنتاجات قبل أن تسمعي القصة بكاملها ما رأيك بذلك؟ |
İkinci kat penceresinden atlamanın en acı dolu tarafı aslında atlama kısmı değil. | Open Subtitles | ما يُؤلم في القفز من النافذة بالطابق الثاني ليس القفز بحد ذاته |
Omurganı kırmadan bir köprüden atlamanın imkansız olduğu bir hobiyle meşgul olmak biraz zor değil mi? | Open Subtitles | آخذاً بعين الإعتبار أنه لا يُمكنك القفز من فوق جسرٍ دون أن تكسر ظهرك، أكان القفز بالمظلة الهواية المثالية لتتبناها؟ |
Evet. yüksek atlamanın benim "her şeyim" olduğunu anladım. | Open Subtitles | اجل ادركت هذا بعد الاصابة ان القفز العالي هو الذي اجيد عمله في حياتي |
Daha çok, sert bir yüzeye atlamanın verdiği bir hasar gibi. | Open Subtitles | حسنا , ذلك اكثر انسجاماً مع ضرر القفز للاسفل على سطح صلب |
Bu hasarların bazıları kronik. Çatılardan atlamanın bedeli sanırsam. | Open Subtitles | بعض هذه الإصابات مزمنة، أحزر أنّها نتيجة القفز من الأسطح. |
Tabii eğer FTL'ye atlamanın bir yolunu bulamazsak. | Open Subtitles | "على الأقل ربما نجد طريقة ونتمكن من القفز لوضع "فوق سرعة الضوء |
45 Kulübü'nün felsefesi 45 kat ya da daha yüksekten atlamanın bilinci sonsuza kadar kaybetmenin tek kesin yolu olarak görmeleri. | Open Subtitles | هذه فلسفة نادي " 45 " الناس الذين يؤمنون أن القفز من علو 45 طابق أو أكثر هي الطريقة المضمونة لفقدان الوعي للأبد |
Umarsızca atlamanın güvenli olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | لااعتقد ان القفز امن |
Sonra da atlamanın daha beter olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | و القفز أيضاً عذر العاجزين |
Marco Tidwell'ı bir binanın 15. katından atlamanın tek çare olduğuna inandırdı. | Open Subtitles | شعر أن مهربه الوحيد هو القفز (من الطابق 15 لمبنى (آيزنوورث |