"atlatabiliriz" - Translation from Turkish to Arabic

    • تجاوز
        
    • تخطي
        
    • نتجاوز
        
    • نجتاز
        
    • نتجاوزه
        
    • نتخطى
        
    • نتغلب على
        
    Eğer Maddie'nin komedyenlik evresini atlattıysak her şeyi atlatabiliriz. Open Subtitles امكننا ان نتجاوز مرحلة الكوميديا الواقفة لمادي لذلك يمكننا تجاوز كل شئ نعم
    Evlat acısını atlatabilirsek, her şeyi atlatabiliriz. Open Subtitles لو تمكّنا من تجاوز مسألة فقدان طفل, لتمكّنا من تجاوز أي شيء.
    Evlat acısını atlatabilirsek, her şeyi atlatabiliriz. Open Subtitles إن كنا نستطيع تخطي خسارة طفل نستطيع تخطي أي شيء
    Ancak paniğe gerek yok. Birlikte olarak bunu atlatabiliriz. Open Subtitles ولكن لا داعي للذعر بوسعنا تخطي هذه المحنة بالتكاتف سويًا
    Demek istiyor ki dua edersek daha kolay, yani daha çabuk atlatabiliriz. Open Subtitles تقصد لو صلينا، آنذاك ربما نتجاوز الأمر كما تعلمين بشكل أسرع
    Eğer söylediğim veya yaptığım bir şey onun benden nefret etmesine neden olduysa umarım bunu atlatabiliriz. Open Subtitles إن قلت أو فعلت أي شيء ليكرهني هكذا، فأتمنى أن نتجاوز ذلك.
    Bak, bunu beraber atlatabiliriz. Open Subtitles انظر، يمكننا أن نجتاز هذا معًا.
    Seni içten içe kemiren her neyse bunu beraber atlatabiliriz. Open Subtitles أيا كان هذا فإنه يجعلك تبتعد يمكننا أن نتجاوزه معاً
    Bunu atlatabiliriz. Hayır. Open Subtitles هذا ليس صحيحا، يمكننا أن نتخطى هذا
    Bunu atlatabiliriz ama birlikte yapmamız gerek. Open Subtitles نستطيع تجاوز هذا لكن علينا ان نفعل هذا معاً
    Her şeyi atlatabiliriz, unuttun mu? Open Subtitles نستطيع تجاوز الكثير , تتذكرين ؟
    Donanmayı ve CDC'yi atlatabiliriz. Open Subtitles - يمكننا تجاوز البحرية وCDC. - وأنا واثق
    Böylece diğerlerini kolayca atlatabiliriz. Open Subtitles ستُساعدنا في تجاوز الأوغاد الآخرين
    Olan biteni bilmelisin. Küçük bir aksaklık ve atlatabiliriz. Open Subtitles نستطيع تجاوز هذا
    Eğer birlikte kalırsak, moralimizi bozmazsak, ve kimse alıp başını gitmezse bunu atlatabiliriz. Open Subtitles بدون اي مشاكل، نستطيع تخطي هذا -شكراً ايها المدرب
    Bunu atlatabiliriz. Open Subtitles نستطيع تخطي هذا
    Bunu da atlatabiliriz. Open Subtitles ونستطيع تخطي هذا
    Biliyorum Ivan için kötüydü, Ama bu benim için de beklenmedik birşeydi . - Bilirsin, ama bunu atlatabiliriz. Open Subtitles أعلم بأن ذلك كان سيئاً في حق (آيفن) لكني كنت منزعجة أيضاً مما حدث، لكننا بوسعنا أن نتجاوز ذلك
    Bunu atlatabiliriz. Open Subtitles يمكن أن نتجاوز هذا يمكننا
    Biliyorum zor bir durum, ama sadece bunu birlikte atlatabiliriz. Open Subtitles أنا أعلم بأنه من الصعب عليك... ولكننا سوف نجتاز هذا الأمر معاً إذا تكاتفنا.
    Seni içten içe kemiren her neyse bunu beraber atlatabiliriz. Open Subtitles أيا كان هذا فإنه يجعلك تبتعد يمكننا أن نتجاوزه معاً
    Bunu birlikte tekrar atlatabiliriz. Open Subtitles نستطيع ان نتخطى هذا مجددا
    fakat biz onlara yardım edersek, bu krizi atlatabiliriz. Open Subtitles لكن اذا نعطيهم يد اخوية نحن يمكن ان نتغلب على هذه الازمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more