"atlatmak için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لتجاوز
        
    • لخداع
        
    • للتغلب على
        
    • لأتجاوز
        
    • من أجل التحايل على
        
    Çünkü berbat bir şey oldu ve atlatmak için bizim yardımımızı istemedi. Open Subtitles ﻷن شيئا مريعا حدث و هي لا تقبل مساعدتنا لتجاوز تلك المحنة
    Bu durumu atlatmak için hala terapi görüyorum. Open Subtitles الساعات المطلوبة من العلاج لتجاوز الماضي
    Ama bunu atlatmak için ne gerekiyorsa yap. Open Subtitles ولكن افعل ما تريد لتجاوز هذا
    Ölümü atlatmak için, bıçak, bedenleri değiştirme gücüne sahip. Open Subtitles السكين تعطي القوة للتنقل بين الأجسام لخداع الموت
    Evet, basını atlatmak için. Kapılarda bekleyen paparazzilerin olduğu bu çağda pek yaygın bir yöntem değil. Open Subtitles أجل، لخداع الصحافة، فإنّها مُمارسة غير إستثنائيّة في هذا العصر لمُصوّري الفضائح.
    Evet, hepimizin bildiği üzere çatışma içinde bulunmanın verdiği yaygın sonuçları atlatmak için ilaç tedavisi uyguladığımı biliyoruz. Open Subtitles نعم، حسنا، اه، نعلم جميعا أنني أخذ الخطوات المقررة للتغلب على القضايا المشتركة جدا الناجمة عن الحالات القتالية.
    Bunu atlatmak için makul süre ne kadardır acaba? Bir hafta mı, bir ay mı? Open Subtitles كم المدّة التي تكفيني لأتجاوز ذلك، أسبوع، شهر؟
    Çünkü o zaman Amber'ı, Sid'in banka kasalarına girmek için gereken arama emrini atlatmak için işe almışım gibi görünürdü. Open Subtitles لأنّ ذلك سيجعل الأمر يبدو كما لو أننا كنّا نجند (آمبر)... من أجل التحايل على المذكرة المطلوبة لفتح صناديق ودائع (سيد).
    Bunu atlatmak için biraz zamana ihtiyacım var. Open Subtitles انا سأحتاج لوقت لتجاوز هذه
    Bu durumu atlatmak için yardıma ihtiyacımız vardı Hunter. Sizi anlıyorum cidden. Open Subtitles -احتجنا للمساعدة لتجاوز ذلك الأمر، (هنتر ).
    Bu sadece en kötüsünü atlatmak için. Open Subtitles هذا لتجاوز أسوأه فحسب.
    Bunu atlatmak için birbirimize ihtiyacımız var. Open Subtitles كلانا يحتاج الآخر لتجاوز هذا.
    -Sahil Güvenliği atlatmak için. Open Subtitles لخداع خفر السواحل
    Ve bunu atlatmak için birbirimize yardım edeceğiz. Open Subtitles وسنساعد بعضنا البعض للتغلب على هذا
    Bunu atlatmak için borca ihtiyacı var. Open Subtitles إنها تحتاج قرضاً للتغلب على المشكلة
    "Bu zor zamanı atlatmak için senin kadar güçlü olmayı dilerdim." Open Subtitles كم اتمنى لو املك .قوتكِ لأتجاوز الأمر
    Çünkü o zaman Amber'ı, Sid'in banka kasalarına girmek için gereken arama emrini atlatmak için işe almışım gibi görünürdü. Open Subtitles لأنّ ذلك سيجعل الأمر يبدو كما لو أننا كنّا نجند (آمبر)... من أجل التحايل على المذكرة المطلوبة لفتح صناديق ودائع (سيد).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more