"atlayacağız" - Translation from Turkish to Arabic

    • سنقفز
        
    • نقفز
        
    • سَنَقْفزُ
        
    • ونقفز
        
    Mesele şu... 13 Aralıkta, sen, ben ve birkaç valiz, bir uçağa atlayacağız... Open Subtitles في الثالث عشر من كانون الأول، سنقفز أنت وأنا وبعض الحقائب الى طائرة ونطير
    Kurbanımızı takip edeceğiz ve üstüne atlayacağız. Open Subtitles هذا هو الهدف من هذا العمل من هذا كله سوف نتبع ضحيتنا وثم سنقفز عليها
    Pilot patlayıcı protokolü uygulayınca atlayacağız. Open Subtitles سنقفز عندما ينفّذ الطيّار بروتوكول المتفجّرات.
    Swaziland'dan Hercules tipi bir kargo uçağıyla havalanacağız ve Ruanda üzerinde atlayacağız. Open Subtitles سوف نسافر من سوازيلاند هنا وسوف نقفز من طائرة حمل نوع هيركوليز لها جدول طيران محدد في راواندا
    Arabaya atlayacağız Jack. Open Subtitles نحن سَنَقْفزُ في السيارةِ، جاك.
    Son vagona kadar bekleyeceğiz hızlanmadan önce atlayacağız. Open Subtitles ننتظر لآخر مقطورة، ونقفز عليها مباشرة قبل أن تسرع
    Hepimiz oraya atlayacağız Open Subtitles ‫حسنا ‫سنقفز إلى الأسفل ‫ونتجاوز هؤلاء الحراس خلسة
    Yaklaşınca atlayacağız Memati. Open Subtitles عندما يبطيء سنقفز إليه يا ميماتي
    Ama şimdilik treni hattın sonuna götüreceğiz sonra da atlayacağız. Open Subtitles ولكننا سنركب القطار حتىنهايةالخط.. وبعدها سنقفز ...
    - atlayacağız, Sheeta. Open Subtitles لنتحرك سنقفز , شيتا حسنا
    Öyleyse atlayacağız. Kwanh, paraşütünü tak. Open Subtitles سنقفز كوان ارتدي مظلتك
    atlayacağız. Gerisini yerçekimi halleder. Open Subtitles سنقفز و الجازبية تتولى الباقى
    Tamam. atlayacağız. Open Subtitles حسناً سنقفز إذاً
    Tamam. atlayacağız. Open Subtitles حسناً سنقفز إذاً
    Beraber atlayacağız diye konuşmadık mı? Open Subtitles ألم نقل أننا سنقفز معاً؟
    Parker ve ben beraber atlayacağız. Open Subtitles وأنا وباركر سنقفز معاً
    Birlikte atlayacağız. Open Subtitles لأننا سنقفز معاً.
    Tamam mı? Ateşin üzerinden atlayacağız. Open Subtitles سنقفز من فوق النيران
    - İticileri kapatıp atlayacağız. - Aynen öyle. Open Subtitles إطلق الصواريخ النفاثة بمجرد أن نقفز حسناْ
    FBI o zaman binecektir, biz de o zaman atlayacağız. Open Subtitles المباحث الفيدرالية ستقفز للقطار حينها، ونحن نقفز منه.
    15 otobüs üzerinden atlayacağız. Open Subtitles نحن سَنَقْفزُ 15 حافلةَ.
    Jip'in üstüne atlayacağız. Open Subtitles ونقفز للأسفل فوق السيارة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more