"atlayalım" - Translation from Turkish to Arabic

    • نقفز
        
    • لنقفز
        
    • ونقفز
        
    • نتخطى
        
    • لنركب
        
    • سنقفز
        
    • نركب
        
    • نَقْفزُ
        
    Sıkılmaya başladım. Finale atlayalım. Open Subtitles بدأت أشعر بالملل لماذا لا نقفز مباشرة إلى النهاية
    Sıkılmaya başladım. Finale atlayalım. Open Subtitles بدأت أشعر بالملل لماذا لا نقفز مباشرة إلى النهاية
    Tamam işte bu. Şuna atlayalım. Open Subtitles لنقفز ذاك المرتفع
    DeLorean'ı alalım ve Japonya'ya atlayalım. Canım Honda Odyssey minivanimin evine. TED دعونا نأخذ الديلوريان ونقفز لليابان، البلد الأم لحافلة الهوندا أوديسي الصغيرة خاصتي
    Bu çok gerçek üstü bir durum olduğu için, selamlamayı atlayalım. Open Subtitles هذا عشوائي الأن، لذا دعينا نتخطى التحيات.
    Hepsi bu kadar. Haydi atlayalım! Open Subtitles هذا كل ما لدي لأقوله لنركب الطائرة ونقفز
    Haydi atlayalım şunun üzerinden. Open Subtitles إدر المحركات سنقفز من على الوادى
    Gidip arabana atlayalım. Üstünü açalım. Open Subtitles دعنا نركب في سيارتك و نأخذ الأعلى و الأسفل, هااا؟
    - Şunun üstünden atlayalım. Open Subtitles نَقْفزُ من هذا. ذلك أليس كذلك؟
    Haklısın, Biff-O-Rama. Güvenli yere atlayalım. Open Subtitles أنت على حق، بفوراما دعنا نقفز إلى الأمان
    Diyorum ki neden direk sonuçlara atlayalım da tanı koymadan panik yaratalım? Open Subtitles أنا أقول.. لم نقفز الى استنتاجات و ننشر الهلع قبل أن نشخص هذا ؟
    - Kapa çeneni! Hadi atlayalım! - Tamam! Open Subtitles اسكت وهيا بنا نقفز اهدأى واسمعينى
    - Kapa çeneni! Hadi atlayalım! - Tamam! Open Subtitles اسكت وهيا بنا نقفز اهدأى واسمعينى
    - atlayalım derim. - Aşağıya epey mesafe var. Open Subtitles ـ أقترح أن نقفز ـ أنها مسافة طويلة
    Tamam o zaman, hadi atlayalım! Open Subtitles حسناً إذاً , لنقفز
    Tamam o zaman, hadi atlayalım! Open Subtitles حسناً إذاً , لنقفز
    Sıçayım böyle işe. Üzerine atlayalım gitsin. Open Subtitles تبًّا، لنقفز عليه.
    Haydi geçitten atlayalım. Daha sonra öpüşebilirsiniz. Open Subtitles الآن لنذهب ونقفز عبر الوادي يمكنكم العبث لاحقاً
    Bu yavrunun yan tarafında bir delik açalım paraşütle atlayalım ve başka gün savaşalım derim. Open Subtitles أنا أقول بأن نصنع ثُقباً في جانب هذه الطائرة، ونقفز بالمظلات، عِش لتقاتل يوماً آخر.
    Burayı atlayalım. Olmayacak. Open Subtitles حسناً، دعونا نتخطى هذه الفقرة فإنها لَن تحدث
    "Hiç değişmemişsin" saçmalığını atlayalım mı? Open Subtitles هل علينا أن نتخطى هراء "لم تتغيري البته"؟
    Teknene atlayalım ve buradan çekip gidelim. Open Subtitles لنركب قاربك و نغادر هذا المكان
    Beraber atlayalım o zaman. - Tamam. Open Subtitles سنقفز معاً حسنا .
    Kek dükkanı yerimizi başkası kapmadan bence otobüse atlayalım ve gidelim. Open Subtitles وقبل أن يحتل أحدهم منطقة الكب كيك خاصتنا، أقترح أن نركب في الحافلة ونذهب إلى هناك.
    Bu atlayışı atlayalım. Open Subtitles دعنا نَقْفزُ هذه القفزةِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more