Bilmiyorum. Hiçbir zaman sokağa atmadım. | Open Subtitles | لا أعلم لم أرمه |
Ama mektubu hiç atmadım. | Open Subtitles | لكنني لم أرمه قط |
Bir asker olarak söylüyorum, ben onun arazisine hiçbir şey atmadım. | Open Subtitles | هذه كلمة مني أقولها كجندي أنا لم أرمي شيئا على ممتلكاته |
Şimdi dolaşıp, masanızı bulun..size ait olan eşyaları..hiçbişeyi atmadım | Open Subtitles | و الآن إلى مكاتبكم أنا لم أرمي أي شيء من أغراضكم أبداً |
Acıtmamıştır. Hızlı atmadım bile. | Open Subtitles | هذا لا يؤلم، أنا لم أرمها بقوة |
Ona atmadım. Kendisi kafadan uyduruyor. | Open Subtitles | أنا لم أقذفه عليها |
Tabii, onları atmadım ki. | Open Subtitles | نعم، أنا لم أرم أيّ منها |
Sokağa atmadım. - Josey'e verdim. | Open Subtitles | إنا لم أرمه أعطيته لـ (جوزي) |
Ona atmadım. | Open Subtitles | لم أرمه بها |
Bekle, henüz buketi atmadım. Bekar bayanlar. | Open Subtitles | مهلاً، مهلاً، لم أرمي باقة الورد بعد، أيّتها السيدات العازبات. |
Ördeği çöpe atmadım, köprüden aşağı attım. | Open Subtitles | لم أرمي البطة في القمامة بل إني رميتها من فوق الجسر |
Daha çıplak şekilde bir klipte oynamadım ya da hizmetçinin kafasına telefon atmadım. | Open Subtitles | لم أكن عارية حتّى في مقطع غنائي. ولم أرمي الهاتف على رأس الخادمة حتى الآن! |
onu çöpe ben atmadım. | Open Subtitles | لم أرمي بها في سلة المهملات |
O Rus yetimi Terry beni tekrar cahil hayatıma sürüklesin diye uçaktan atmadım! | Open Subtitles | أنا لم أرمي يتيم من طائرة فقط ليعيدني (غريغ) إلي حياة بسيطة! |
Onun yakınına bile atmadım. | Open Subtitles | أنا لم أرمها بقربها |
atmadım, ve pançolar geri döndü! | Open Subtitles | لم أرمها القميص قد عاد مجدداً |
Taşı ona atmadım, onlara attım! | Open Subtitles | ! لم أرمها عليه بل عليهم |
- Hayır ben atmadım. Sen mi attın? | Open Subtitles | - لا , لم أقذفه به , هل فعلت أنت ؟ |
Ben kendimi atmadım... | Open Subtitles | ... أنا لم أرم نفسي |