Çünkü beni lanet olası uçaktan kimin attığını bulmak istiyorum. | Open Subtitles | لكي أستطيع معرفة من الّلعين الّذي رمى بي من الطائرة. |
Pardon, bu muz kabuğunu kimin attığını söyler misiniz? | Open Subtitles | عفوا , من فضلك قل لي من رمى قشرة الموز هذه؟ |
Saati sormadan önce güneşe bir göz attığını da hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر متى سأل عن الوقت، ألقى نظرة على الشمس. |
Senin "bastır takım", kız gibi attığını söyledi mi hiç? | Open Subtitles | هل سبق وأخبر أحدا فريقك بأن المهاجم يرمي الكرة كالقتاة؟ |
Tamam, bir şey bilmek istemiyorum. O beyefendiyi balkondan attığını da görmedim. | Open Subtitles | حسناً, لا أريد معرفة شيء لم أرك وأنت ترمي ذاك السيد من الشرفة |
Polis o köpeği niye aşağıya attığını merak edecektir. | Open Subtitles | ستسألك الشرطة لماذا رميت ابن الكلبة هذا من النافذة |
Karaciğer hapları mı? Dr. Grainger onları attığını söylememiş miydi? | Open Subtitles | كبسولات الكبد ,د/جريجنر قال انه رماها ولم تعد تأخذها ؟ |
Altın yaldızlı kariyerini çöpe attığını düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد أكتشفت بأنه قد رمى قلادة الدرع الذهبي المهنية |
Birinin köprüden nehre bir şey attığını görmüş. | Open Subtitles | بأنه رأى شخصاً رمى شيء إلى النهر من فوق الجسر |
Aldatan haberdar, Maymun kralının sopayı cennet krallığından uzağa attığını söyledi. | Open Subtitles | مدركاً أنه تم خداعه , رمى ملك القرود عصاه بعيداً عن مملكة السماء |
Marsellus'un Tony'i neden balkondan attığını kimse bilmiyor. | Open Subtitles | الحقيقة .. أنه لا أحد يعلم لماذا ألقى به مارسيلاس |
Nasıl bir yavşak olduğunu ve ailemle beni nasıl sokağa attığını kimse bilmesin istiyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | ماذا وكيف مارس الجنس كنت ألقى لي؟ وعائلتي من منزلنا |
Tutuklanmadan önce Bay Tran'in açıkca uyuşturucuları çöpe attığını görebiliyoruz net bir şekilde. | Open Subtitles | أعتقد أننا جميعاً رأينا بوضوح أين ألقى السيد تران المخدرات في القمامة قبل القبض عليه |
Bir kere, bir sunumdan sonra bir tembel hayvanı merdivenlerden aşağı attığını görmüştüm. | Open Subtitles | لقد .. لقد رأيته ذات مرة يرمي مخدة من درج بعد عرض تقديمي، |
Cüzdanını çöpe atarken yanlışlıkla onu da attığını söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنهُ قام برميها بالخطأ بينما كان يرمي نفاية من محفظته |
Bir kızın, kendini bir erkeğin kollarına bu şekilde attığını hiç görmemiştim. | Open Subtitles | .. أعني ، لم أرى من قبل فتاة ترمي بنفسها على شاب مثل هذا |
Bir aptalı kurtarmak için ... neden herşeyi tehlikeye attığını anlamıyorum. | Open Subtitles | سؤال واحد لماذا ترمي كل شيء عملنا له في حمام كي تنقذ غبياَ لا تعرفه جيداَ حتى ؟ |
- Gazeteyi attığını sanıyordum. - Bir tane daha aldım. | Open Subtitles | أعتقدت أنك رميت هذا - لقد أشتريت واحد آخر - |
Onu balkondan aşağı attığını kanıtlayamamamız ne kötü. | Open Subtitles | من المؤسف أننا لا نستطيع . أن نثبت أنه رماها من الشرفة |
Planlarının girişimi tehlikeye attığını kendisine izah ettim. | Open Subtitles | أوضحتُ له إقناعًا أنّ خططته عرّضت المشروع العام للخطر. |
Lafı geçmişken, çöpe daha da pahalılarını attığını görmüştüm. | Open Subtitles | على فكرة، لقد رأيتكِ ترمين اكثر من ذلك في القمامة |
Tony'yi parçalara ayırıp çöpe attığını da biliyorlar. Sus! | Open Subtitles | يعلمون أنك قطعتي تومي الى أجزاء ويعلمون أنك رميته في الحاوية |
Anlaşamadığımızda nasıl yalvardığını, kendini nasıl yerlere attığını ve kendini bize sunduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | وعندما عارضناكِ الرأي... عجباه كم ترجيتنا كيف رميتِ بنفسكِ على الأرض... |
Kilisenin bodrumuna bağlanan bir borudan aşağıya bir ceset attığını gördük. | Open Subtitles | رأيناهيرميالجثةفيأسفل الماسورة... لقد تخلّص منه في قبو تلك الكنيسة القديمة ... |
Hayır, Crewes East Nehrine attığını söyledi. | Open Subtitles | لا, كروز قال انه رماه في النهر الشرقي |