| Konferans hala oturum halindeyken, Clement Attlee'nin İngiltere Başbakanı seçildiği haberi Londra'dan geldi. | Open Subtitles | ،مع استمرار إنعقاد المؤتمر وصلت الأخبار من لندن بأن كليمنت أتلي انتخب كرئيس وزراء بريطانيا |
| Kral'ın yeni Başbakan'ı Clement Attlee. | Open Subtitles | كان رئيس الوزراء الجديد للملك هو كليمنت أتلي |
| Yükümüz çok ağır, sevgili Attlee. | Open Subtitles | لدينا عبء ثقيل لحمله , عزيزي (أتلي) الناس يثقون بنا |
| Bay Attlee, bunlar kararsız, korkak ve yaşlı insanlar topluluğu. | Open Subtitles | يا سيد "آتلي"، هذه مجموعة من العجائز الخائفين والمترددين |
| Boş bir taksi Avam Kamarası'nın önünde durmuş ve Bay Attlee taksiden inmiş. | Open Subtitles | سيارة أجرة فارغة توقفت في مبنى البرلمان وخرج منها السيد "آتلي"؟ |
| Özür dilerim, Attlee, birşey mi dedin? | Open Subtitles | أسف "أتلي" هل كنت ستقول شيئاً ؟ |
| Aslında çok nazik davrandı... Attlee. | Open Subtitles | في الحقيقة , "أتلي" كان محترم حول هذا |
| Attlee gözünü çelik endüstrisine dikti, bu sözlerime kulak verin. | Open Subtitles | (أتلي) يوجه نظره على صناعة الحديد أكدي على كلامي |
| Sınırları aş, Attlee. | Open Subtitles | -وفر كلامك يا "أتلي " |
| Savaş savaştır, Attlee. | Open Subtitles | الحرب هي حرب يا "أتلي" |
| Ne diyordun, Attlee? | Open Subtitles | ماذا كنت تقول يا "أتلي"؟ |
| - Bay Attlee için çalışmamdan dolayı. | Open Subtitles | -أعمل لدى السيد "أتلي " |
| Fotoğrafta bunu yansıtmalı. Attlee, sen yanıma otur. | Open Subtitles | (أتلي) , اجلس بالقرب مني هنا |
| - Evet Bay Attlee. | Open Subtitles | -أجل يا سيد "آتلي ". |