Bir dakika, yönetim kuruluna gidip Ava Hessington'ı saf dışı etmeye ikna etmemi kabul ettiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | مهلاً،أتقولينَ أني أملك إذنكِ بالذهاب إلى مجلس الإدارة وإخبارهم بالتخلي عن (إيفا هيسينقتون)؟ |
Evet, var. Ama bu sizinle Ava Hessington'ın ne kadar gerekli olduğu hakkında bir konuşma yapmamızı gerektiriyor. | Open Subtitles | لدي، لكنها تتظمن محادثة عن ما مدى أهمية (إيفا هيسينقتون) |
Ava Hessington'ın cinayetlerle bir ilgisi yokmuş. | Open Subtitles | (إيفا هيسينقتون) ليست متورطة بجرائم القتل |
Kapıma gelene kadar Ava Hessington'ın adını bilmiyordum. | Open Subtitles | بالتغلب علي- لم اسمع - عن ايفا هسنغتون حتى دخلت علي بالمكتب |
Ava Hessington hakkında o kadar şeyi sıradan bir yardımcı mı söyledi ona? | Open Subtitles | عن ايفا هسنغتون مستحيل |
Harold Gunderson ile birlikte Ava Hessington'ın tanıklarına rüşvet vererek Amerika Birleşik Devletleri hükümetini aldattınız. | Open Subtitles | (أنت تآمرت مع (هارولد غاندرسن للتحيال على حكومة الولايات المتحدة (برشوتك للشهود بقضية (إيفا هسنغتون |
Biraz önce Ava Hessington'ın ifadesini aldık. | Open Subtitles | لقد أخذنا للتو شهادة (إيفا هيسينقتون) |
Louis neden Ava Hessington'ı saf dışı etmiyoruz? | Open Subtitles | (لويس) لماذا لا نقوم بإخراج (ايفا هسنغتون) خارجاً |
Tanner, burada ne işin var ve Ava Hessington'a nasıl sinsice yaklaşabildin? | Open Subtitles | تانر)، مالذي تفعله هنا بحق الجحيم ) وكيف استطعت افحام نفسك مع ايفا هسنغتون |
Ava Hessington demek Hessington petrol demektir. | Open Subtitles | (ايفا هسنغتون) هي (هسنغتون للنفط) |
Ava Hessington benim müvekkilim değil. | Open Subtitles | (ايفا هسنغتون) ليست موكلتي |
Ava Hessington. | Open Subtitles | ايفا هسنغتون |
Ava Hessington davasındaki tanıkların birdenbire nasıl çekildiği hakkında dostça bir sohbet yapıyorduk. | Open Subtitles | نحن نخوض دردشة هادئة عن الشهداء الذين بشكل مفاجئ انسحبوا (من قضية (إيفا هسنغتون |