"avantajları" - Translation from Turkish to Arabic

    • فوائد
        
    • فوائده
        
    • المزايا
        
    • الفوائد
        
    • ميزات
        
    • مميزات
        
    • منافعه
        
    • المميزات
        
    • إيجابيات
        
    • منافع
        
    • ميزاته
        
    • ميزاتها
        
    • لها منافعها
        
    • مزايا
        
    • الميزات
        
    Solak olmanın avantajları dövüş sporları ya da rekabet içeren sporlar gibi bir rakibin söz konusu olduğu aktivitelerde görülebilir. TED فوائد الأعسرية تتضح في الأنشطة التي تتضمن خصمًا، كالتبارز أو الرياضات التنافسية.
    İyilerden biri olmanın avantajları var. Open Subtitles كونى واحد من هؤلاء الرجال الأخيار له فوائده,
    Yeni bir işe girerken, yeni bir kimliğe bürünmenin avantajları vardır. Open Subtitles هناك الكثير من المزايا لانتحال هوية جديدة عند البدء بوظيفة جديدة
    Avantajları: En etkili iklim çözümü, popüler ve popülist, büyüme ve ticaret yanlısı, idareyi küçültürken çalışan sınıfına yardımcı olan. TED الفوائد: أكثر حل مناخي فعال، والأكثر شعبيةً، مؤيدٍ للنمو ومؤيدٍ للتجارة، يقلص الحكومة ويساعد الفئة العاملة.
    Bununla birlikte, peynir, sütteki tüm avantajları daha az laktozla sağlayabilir. TED ومع هذا، يمكن للجبن أن يقدم كل ميزات الحليب مع كمية قليلة جداً من اللاكتوز.
    Bilirsin Harry, avantajları var bunun. Open Subtitles حسنا و العمل لحسابك الخاص له مميزات عديدة
    - Böyle hristiyanlığın avantajları olmalı sanırım. Open Subtitles هذا النوع من التوجه المسيحي له منافعه على ما أعتقد
    Ölçü birimlerini standart hâle getirmenin devrimciler için politik avantajları da vardı. TED كما كان لتوحيد المقاييس فوائد سياسية إيجابية كذلك بالنسبة للثوريين.
    Bu nedenle yeni yetenekleri, yeni rekabet avantajları arıyorlar. TED لذلك فهم يتطلعون إلى مهارات جديدة إلى فوائد جديدة
    Peki, bir sürünün parçası olmanın ne gibi avantajları var diye düşünebilirsiniz. Bir kaç nedeni var. TED يمكن أن تتساءلوا عن فائدة الإنضمام إلى سرب، و يمكنكم ذكر عدة فوائد.
    İnanılmaz önemli, gösterişli bir nörocerrah olmanın avantajları var. Open Subtitles إنّ كوني جرّاحاً عصبياً هاماً ومشهوراً للغاية له فوائده
    Sanaya yala söylemeyeceğim, ölümün de avantajları var, ama hiçbir şey yaşamın yerini tutmaz. Open Subtitles لن أكذب عليك ، الموت لديه فوائده ، لكن لا شيء يتفوق على العيش. لا شيء'.
    Strozzi için çalışmanın avantajları vardır. Open Subtitles العمل لصالح ستروزّي له فوائده.
    Küçük ve büyük ölçeğin ... ...karşılaştırmalı avantajları hakkında ... ... tarafsız bir şekilde düşünmemiz gerekir. TED ونحن بحاجة لتفكير مُعمّقٍ حول المزايا النسبيّة للنّطاق الصغيرة والنّطاق الكبير.
    Gördün mü, Jennings? Hasta listesinde olmanın bazı avantajları da varmış. Open Subtitles أترى , هناك بعض المزايا بالتواجد فى قائمة المرضى
    Hayat böyle. Yakışıklı erkeklerin de böyle avantajları oluyor. Open Subtitles هذه هي الحياة، الرجال الوسيمون يحصلون على ذات الفوائد
    Varlıklı bir aileye sahip olmanın bazı avantajları vardır. Open Subtitles حسناً، هناك بعض الفوائد عندما يكون لديكِ أباء أغنياء.
    Beyler, bazen büyük bir Hollywood yıldızı olmanın avantajları olabiliyor. Open Subtitles حسناً , أيها السادة أحياناً , عندما تكون نجم كبير بكون لديك ميزات
    Üst rütbe kimliğinin avantajları. Gidelim. Open Subtitles مميزات أجهزة الامان عالية المستوى.هيا نذهب.
    Bazı avantajları var. Open Subtitles إن لذلك منافعه ايضاً
    Bu Nanopatch hakkında bir fikir veriyor ve hemen bazı anahtar avantajları görebilirsiniz. TED وبالتالي هذا يعطيك فكرة عن النانوباتش، ومباشرة يمكنك رؤيه بعض المميزات الأساسية لها.
    Yani polis teşkilatında kadınların çok büyük avantajları varken biz onları gelişigüzel konulmuş uygunluk testi standartlarına kaybediyoruz. TED إذن، توجد إيجابيات كبيرة لتواجد النساء في صفوف العمل الشرطي، ونحن نفوّتها بسبب معايير اعتباطية للياقة البدنية.
    Ama birlikte avlanmanın da avantajları vardır. Open Subtitles لكن الصيد معاً يُحقق منافع كثيرة.
    İki karının olmasının avantajları olabilir. Open Subtitles إمتلاك زوجتين يمكن أن يكون له ميزاته,
    - avantajları var. Open Subtitles حسناً ، لديها ميزاتها
    ancak yeni başlangıçların avantajları vardır. Open Subtitles لأنهما بدءا الآن , ولكن البدايات لها منافعها
    Bireyin kişisel eksikliklerini maddi eşitsizliğe yükleyen yanlış anlatıların ötesine geçerek servetin getirisi olan avantajları büyük ölçüde görmezden gelme zamanı. TED لقد حان الوقت لنتجاوز الرواية الخاطئة التي تعزو عدم المساواة إلى عجز الفرد الشخصي بينما بقوة تتجاهل مزايا الثروة.
    Çimleri tutmanın belli bazı avantajları da olabilir ve bence bunu yapmak için cesaretlendiriliyoruz. TED وأعتقد أن هناك ربما بعض الميزات لحفظ المروج في نطاق محدود ، وأعتقد أننا شجعنا للقيام بذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more