Belki o avcılardan biri seni kaputunun üstünde şehre geri götürebilir. | Open Subtitles | وإلا أحد الصيادين يأخذك فى رحله فى مؤخرة سيارته |
Kaçak avcılardan da usandım, bunların hepsi serseri! | Open Subtitles | أنا أعاني من الصيادين الغير شرعيين أيضاً و جميعهم مشردين |
Burada, yalıtılmış bir şekilde Afrika'nın çatısında, ...en nadir avcılardan biri yaşar, | Open Subtitles | معزول هنا على سطح أفريقيا واحد من أندر الصيادين في العالم |
Aileden ayrılırsanız, bu düzlüklerde pusuya yatmış olan avcılardan biri tarafından yakalanabilirsiniz. | Open Subtitles | لو انفصلت عن العائلة فقد يخطفها أحد المفترسين الذين يجوبون تلك السهول |
Peki, bunu avcılardan korunmak için kullanıyor. | TED | انها في الحقيقة تستخدمه لابعاد المفترسين |
Bunlar dünyanın zenginlikleri ve yediden yetmişe herkes bu hayvanları kaçak avcılardan yaşam alanı kayıplarından korumalı ve gelecek nesillere aktarmalı. | Open Subtitles | إنها ثروة عالميّة يجب على العالم بأكمله أن يحميها من الصيّادين غير الشرعيّين و من فقدان موائلها، و أن يحمي مستقبلها |
- Gelen avcılardan onları saklarız. | Open Subtitles | نحن نخفيهم عندما يأتى الصيادون |
Başka kullanımları içinde, bu beceri, organizmanın gölge bulmasını ve avcılardan saklanabilmesini sağlar. | TED | ومن بين استخداماتها الأخرى، السماح للكائن الحي بالبحث عن الظل والاختباء من الحيوانات المفترسة. |
Ama neden avcılardan ayrılıp, Letsatsi'yi kovalamamıştı ki? | Open Subtitles | بأنه كان من قاد الصياديين الى الأسد ؟ لكن لماذا لم يترك الصيادين ؟ ويبعد ليتساتسي ؟ |
Bu bir tek hücreli terliksi hayvandır çiy damlasında dolanan yetenekli avcılardan yalnızca bir tanesi. | Open Subtitles | هذا البراميسيوم ذو الخلية الواحدة هو واحد من العديد من الصيادين والمحاربين الماهرين الذي يجوبون قطرة الندى |
Belki o avcılardan biri seni kaputunun üstünde şehre geri götürebilir. | Open Subtitles | ربما يستطيع أحد هؤلاء الصيادين أن يوصلك... في مؤخرة شاحنته... |
avcılardan ne öğrenebildin? | Open Subtitles | ما الذي حصلت عليه من الصيادين الآخرين؟ |
Ailesi ve iş arkadaşlarıyla yapılan tüm görüşmelerde kimse avcılardan neden bu kadar nefret ettiğini anlayamamış. | Open Subtitles | أسرته وزملاء العمل... لا أحد منهم يستطيع أن يفهم لماذا كان يكره الصيادين. |
Rico ! Dredd avcılardan kaçmış. | Open Subtitles | ريكو دريد افلت من الصيادين |
O halkımın içindeki en iyi avcılardan biridir. | Open Subtitles | إنه أحد أفضل الصيادين في شعبي |
Karıncalar, yumurta ve larvalarını güvenle avcılardan uzak bu yumrulara bırakırlar. | Open Subtitles | وبداخلها، يحتفظ النمل ببيضه ويرقاته آمنين من المفترسين. |
Açık denizlerdeki canlıların, avcılardan saklanabilecekleri yer yoktur. | Open Subtitles | بالنسبة للكائنات التي تعيش في المحيط المفتوح، ليس هناك مخبأ من المفترسين |
Hava akımını yakalaması için verdiği onca çabadan sonra, ...uçan balık, avcılardan kaçmak için 200 metre kadar bu şekilde uçabilir. | Open Subtitles | بعد جهد ضخم ليطير، فإن السمك الطائر قد ينزلق 200 متراً تقريباً ليهرب من المفترسين الذين يطاردونهم |
- Evet. 1956'da fotoğraftaki avcılardan birinin adı Ernie Stefaniuk'ti. | Open Subtitles | أحد الصيّادين في الصورة في 1956 كان إرني ستيفانيوك. |
Senin gibi bende insan avcılardan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | انا لا احب الصيادون البشر كما تفعل انت |
Boy kuralına istisna olarak yarasalar, kuşlar, köstebekler ve kaplumbağalar var. Ancak her durumda, bu hayvanların avcılardan kaçmasına izin veren başka adaptasyonları da var. | TED | الاستثناءات من قاعدة الحجم تشمل الخفافيش والطيور وحيوانات الخلد والسلاحف، ولكن في كل حالة، لهذه الحيوانات طرق تكيّف أخرى تمكنها من الإفلات من الحيوانات المفترسة. |
- Kaçak avcılardan. | Open Subtitles | - نعم، تعرف هذا النوع من العمل |