"avdan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصيد
        
    • صيده من
        
    • بالصيد
        
    • الصيدِ
        
    • الصّيد
        
    Pazar gününe bir toplantı ayarla. avdan sonra kendi yolumu çizeceğim. Open Subtitles الآن أعمل على عقد أجتماع يوم الأحد سوف أتخذ طريقى هناك بعد الصيد
    Yine avdan elleri boş dönerlerse zor kararların alınması gerekecek. Open Subtitles عندما نعود من الصيد غدا يجب ان نأخذ بعض القرارات الصعبة
    yarın ilk ölüm toprağına ulaşacağız hepiniz bu avdan zengin olacaksınız. Open Subtitles غدا موعد أول لقاء للقتل ستكونوا أغنياء بهذا الصيد
    Ormandaki avdan, elindeki taze etle eve dönen ve sen genç bayan sen de bekliyorsun. Open Subtitles يحمل معه اللحم النيء بعد صيده من الغابة
    Bizler yırtıcı bir türüz. avdan, beslenmekten ve öldürmekten zevk alırız. Open Subtitles ونحن فصائل مفترسة نستمتع بالصيد والاطّعام والقتل
    Erkekler avdan döndü. Open Subtitles إنّ الرجالَ يَعُودونَ من الصيدِ.
    Richard avdan sonraki gün işe geri dönmek istiyor. Open Subtitles ريتشارد يود العودة إلى العمل في اليوم الذي يلي الصيد
    Önemli olan avdan geç dönmemek ve hediye vermektir. Open Subtitles المهم أن لا نأتي من الصيد متأخرين ، وأن نعطي الهدايا دائماً
    Vallaha, yakında erkekler avdan dönmezse, ben para iadesi isteyeceğim. Open Subtitles حسناً ، إذا لم يعد الرجال من الصيد قريباً فسأطلب إعادة المال
    Muhtemelen avdan dönen birisi, eve dönmeden önce tedbir amaçlı olarak silahını boşaltmıştır. Open Subtitles على الأرجح، أن أحدهم عائد من الصيد وجربّ بندقيته عليها لإجرائات احترازية لسلامة قبل إعادته إلى منزله
    Bir gün, bir kaç savaşçıyla avdan dönünce köyün yanıp kül olduğunu gördük. Open Subtitles في أحد الايام , كنت راجعاً مع بعض رفاقي الشجعان من الصيد لأجد ان القرية أحرقت عن بكرة ابيها
    Ama köpek sürünün geri kalanı avdan dönerse işler değişir. Open Subtitles لكن بقيّة القطيع العائدين من الصيد أمرٌ مختلف
    - avdan döndüğü an onu göreceksin. Open Subtitles وأنتِ سترينهُ حالما يعود من رحلة الصيد الصيد ؟
    Babamın avdan erken döndüğü günü hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تتذكر الوقت الذي عاد فيه أبي مبكرا من الصيد
    Majesteleri avdan 16:00'da dönecek. Open Subtitles سيعود جلالته من الصيد عند الساعة الرابعة عصراً.
    avdan kaçmaya çalışırken bir çocuğun canlı bir şekilde yandığını gördüm. Open Subtitles لقد رأيت غلامًا يحترق حيًّا للتوّ وهو يحاول الهرب من جماعة الصيد.
    avdan kaçmak için hayatımı tehlikeye attım. Open Subtitles خاطرت بحياتي لأفلت من جماعة الصيد البرّي.
    Ormandaki avdan, elindeki taze etle eve dönen ve sen genç bayan sen de bekliyorsun. Open Subtitles يحمل معه اللحم النيء بعد صيده من الغابة
    Bir savaşçı yükselecek o avdan. Open Subtitles مِنْ هذا الصيدِ محارب سَيَظْهرُ.
    Ama ailesi hayatta kalsın istiyorsa, erkek avdan vazgeçemez. Open Subtitles لكن لو أرادت عائلته البقاء فلا يستطيع الذكر أن يتخلّى عن الصّيد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more