"avlıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يصطاد
        
    • تصطاد
        
    • يطارد
        
    • يطاردنا
        
    • يصطادون
        
    • يصطادنا
        
    • يصيد
        
    • اصطيادنا
        
    • يصطادوننا
        
    • يفترس
        
    Bu hafta, balığa çıkıyor. En iyi İrlandalı rehberlerimizden biriyle County Kildare'deki Oughterard bataklığında sinek avlıyor olacak. Open Subtitles هذا الأسبوع هو يصطاد في الريف مع أحد مرشدينا الأيرلنديين
    - 1 yıl önce Mombasalılara dönmüş. - Birileri kaçak avcıları avlıyor. Open Subtitles لقد انشق قبل عام لصالح المومباسيين شخص ما يصطاد الصيادين
    Sürülerce aç vampir hâlâ sokakta insanları avlıyor. Open Subtitles قطيع من مصاصي الدماء الجائعين لا تزال حرة طليقة تصطاد في شوارعنا
    Görüyorsun ya sazlıklarda geçmiş günümüzü avlıyor... ..ve bizden bir hayalet yapıyor. Open Subtitles أنت رأيتِ. بخارج تلك القصبات. الماضي يطارد الحاضر.
    Şimdiye kadar biz onu avlıyorduk, ...artık o bizi avlıyor. Open Subtitles طوال هذا الوقت الذى كنا نطارده كان يطاردنا
    Hükümetin ajanları dışarıda masum insanları avlıyor ve sen başlattığın şeyi durdurmalarını söylemezsen de durmayacaklar. Open Subtitles , عملاء الحكومة يصطادون البريئين و سيتابعون فعل هذا إلى أن توقف ما بدأته
    Demek istediğim, dışarıda bir hayvan var ve o bizi avlıyor. Open Subtitles يوجد حيوانٌ هناك وهو يصطادنا
    Büyücüleri teker teker avlıyor. Open Subtitles وهو يصيد السحرة بالأسفل واحدا تلو الآخر
    Bu bir Dionaea, Venus sinek kapanı salyangoz avlıyor. Salyangoz için üzücü bir durum. TED هذه في " ديونار " فخ فينوس السريع .. والذي يصطاد الحلزونات عذراً ايها الحلزون
    Şüpheli kurbanlarını orada avlıyor olmalı. Open Subtitles الجاني قد يكون يصطاد ضحاياه هناك
    Aradığımız adam evsizleri avlıyor. Open Subtitles الرجل الذي نبحث عنه يصطاد المشردين
    Kutup martısı da dalıcı martıları avlıyor. Open Subtitles النورس الأخضر الشاحب" يصطاد الأوك أيضًا"
    New York'ta bile bulunurken kardeşim niye Brezilya'da içi doldurulmuş leopar avlıyor olsun ki? Open Subtitles بالتأكيد لا . لماذا يصطاد شقيقى ..... "جلود النمور فى "البرازيـل بينما يمكنه الحصول عليها هنا فى "نيويـورك" ؟
    Yalnız yumurta kesesi olan dişileri avlıyor. Open Subtitles فلا تصطاد إلّا الإناث الحاملة لكيس بيوضها
    Hala çakal ve aslan avlıyor musun? Open Subtitles أمازلت تصطاد الذئاب والأسود ؟
    Çünkü Omec'ler şehirdeki herkesi avlıyor ve ben de boğazıma kadar kana bulanmış durumdayım. Open Subtitles لأن Omec يطارد كلّ شخص في البلدة وأنا إلى مرافقي في الدمّ، بنت.
    Havuzdan havuza yürüyen yengeçleri avlıyor. Open Subtitles يطارد السرطانات، يمشي من بركة إلى بركة.
    - Yani Kurucu bizi avlıyor demektir bu. Open Subtitles ما يعني أن المؤسس يطاردنا.
    Lanet olsun, Ramon, bunun için vaktimiz yok. Zoom bizi avlıyor. Open Subtitles لا نملك وقتاً لهذا يا (ريمون) (زوم) يطاردنا
    Marduklar robotları avlıyor olsa da asiler insan hakları diye bağırıyor Robot Yasası'nda değişiklik ilanıyla halkı kışkırtıyorlar. Open Subtitles وضع الأمني القومي في خطر أنا أتفق مع سيدي فحتى مع وجود المالدوك يصطادون الآليين المضروبين، فالثوار سيقولون بأنه دليل أن الآليين خطر على الآدميين
    Autobotlar, Lockdown bizi avlıyor. İnsanlar da yardım ediyor. Open Subtitles أيها الـ(أوتوبوتس)، (لوك داون) يصطادنا والبشر يساعدونه في ذلك.
    Büyücüleri teker teker avlıyor. Open Subtitles وهو يصيد السحرة بالأسفل واحدا تلو الآخر
    Sence biri bizi mi avlıyor. Open Subtitles هل تعتقدُ بأن أحداً يريدُ اصطيادنا ؟
    Şu anda vektörler bizi teker teker avlıyor. Open Subtitles حاملو المرض الآن يصطادوننا الواحد تلو الآخر
    - Geyleri, fahişeleri avlıyor ama. Open Subtitles فهو يفترس مثليين الجنس ، العاهرات ، المُحتالون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more