Geçen hafta bu yoldan timsah avlamak için gelmeye başladılar. | Open Subtitles | بدأوا بالقدوم إلى هذه المنطقة لصيد التماسيح في الأسبوع الماضي |
Ondan sonra, şelalenin oraya yerleşir, kendime balık avlamak için bir gölet yapar, bir kaç tane de genç kadın alırım. | Open Subtitles | اثنائها ساحصل لنفسي على زوجات شابات وقصبة لصيد السمك وبيت صغير قرب الشلال |
Balık avlamak için "böcek kızartıcı" kullanmak hiç adil değil baba. | Open Subtitles | ابي، ليس عدلا ان تستخدم صاعقة الذباب لصيد الاسماك |
O gün balık avlamak için zıpkını nasıl kullanacağımızı öğreniyorduk. | Open Subtitles | هذا اليوم كان لتعليمنا كيف تستخدم مسدس الرمح لإصطياد السمك |
Dokuz-Kuyruk'u avlamak için güzel bir ortam ayarlayacağım. | Open Subtitles | سأهيء لك المكان المناسب لإصطياد التسعة ذيول |
Kurbanlarını avlamak için sesle yön tayin ediyorlar. | Open Subtitles | تستعمل آلية التحديد الصدويّ لمطاردة فريستها نحن. |
Ve dünyanın bazı bölgelerinde, balık avlamak için sünger gibi bazı aletler kullanırlar. | TED | وفي بعض أنحاء العالم، الدلافين قادرة على استخدام الأدوات مثل استخدام الإسفنج لاصطياد الأسماك. |
O, beklenmedik, gizli ve ölümcül vahşi bir avı avlamak için burada. | Open Subtitles | إنَّه هنا ليصطاد طريدة غير مُتوقعة، مُتخفيةوقاتلةجدا ً. |
Yılanlar su altında kalan otların arasına yumurtlayan balıkları avlamak için böyle büyük sayıda bir araya gelirler. | Open Subtitles | تجتمع الافاعي في هذه الاعداد الكبيرة لصيد السمك الذي يضع بيضه في هذا العشب المغمور. |
Ebeveynleri, sıcak kalıp büyümeleri için ihtiyaçları olan balık ve mürekkep balıklarını avlamak için binlerce kilometre gidiyor. | Open Subtitles | يُسافر ذويهم آلاف الأميال لصيد الأسماك ورخويات الحبار التي يحتاجونها لحفظ دفئهم ولكي ينمو |
Onu korumak istediğimden saklanmadım zaten. İnsanları avlamak için kafasına göre çekip gitmeyecekti. | Open Subtitles | لن أتستر عليه، لقد خرج بمفرده لصيد البشر. |
Bir keresinde yırtıcı kedileri avlamak için Güney Amerika'ya gitme niyetindeyim. | Open Subtitles | فكرت ذات مرة الذهاب إلى أمريكا الجنوبية لصيد القطط الكبيرة |
Canavar avlamak için biraz yaşlıyım Bill. | Open Subtitles | أَنا كبير السن إلى حدٍّ ما لصيد الوحشِ. |
Gidelim. Geyik avlamak için artık çok geç. | Open Subtitles | لنذهب الوقت متأخر لصيد الغزلان الآن |
Belki de bir canavarı avlamak için canavara dönüşmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | ربّما ظنّ أنّ عليه مُضاهاة وحش لإصطياد وحش. |
Bob Sayles'la ben Kuzey Carolina'da bir çiftlik bulduk ve domuzumuzu kendimiz avlamak için ödeme yaptık. | Open Subtitles | ودفعنا المال لإصطياد الخِنزير بمسدس؟ |
Geyik avlamak için dürbünlü bir tüfeğe. | Open Subtitles | بندقية قناصه لإصطياد الغزلان. |
Sadece cadi avlamak için degil, oglumu bir erkek yapmak için ayni zamanda. | Open Subtitles | ليس فقط لمطاردة الساحرات لكن لأجعل من ابني رجلًا |
dünyanın en iyi savaşçılarını avlamak için bütün dünyayı dolaşıp duruyorum | Open Subtitles | لقد سافرت بعيدًا لمطاردة... أعظم المحاربين في هذا العالم. |
Tekrar özür dilerim. Kocamın kayıp buzağıları avlamak için bugünü seçmesine. | Open Subtitles | أنا آسفة للغاية لأن زوجي أختار هذا اليوم لاصطياد تلك العجول الضالة |
Moleküler düzeyde böceği avlamak için geliştirildi. | Open Subtitles | مصممٌ ليصطاد الحشرة على المستوى الجزيئي |
Clarke'ın seremonisini Mark'ı avlamak için mi kaçırdın? | Open Subtitles | لقد فوتَ المراسم الخاصة بـ(كلارك) لتتعقب (مارك) ؟ |