Yırtıcı hayvanların en iyileridirler ama en başarılı şekilde suda avlanırlar bu yüzden genelde avladıkları hayvanlar buzun üzerinde daha güvendedirler. | Open Subtitles | أنهم المفترسات الأعلى مرتبة لكنهم يصطادون بنجاح أكبر في الماء ..لذا , ولحد بعيد |
Çift olarak avlanırlar. Ama çocuğun doğumu ile üçlü olarak... | Open Subtitles | يصطادون في أزواج ، لكن عملية الولادة أقرب إلى ... |
Her ay, dolunayda bir takım olarak avlanırlar. | Open Subtitles | كل شهر عند اكتمال القمر... يصطادون كفريق واحد. |
Yunus balıkları beraber avlanırlar ve bazı sardalyaları sürüden ayırabilirler ve yem topları oluştururlar. | TED | تصطاد الدلافين بطريقة مشتركة وتستطيع أن تقوم بتفريق سرب من أسماك السردين لتخلق مجموعات صغيرة ومُغرية من السمك. |
Aslanlar koordine bir şekilde avlanırlar, ve ödül büyük olduğunda, iyi bir şekilde prova yapmış olmaları onlara ödülü getirir. | Open Subtitles | الأسُود تصطاد بأسلوب منسَّق وعندما تكون المخاطِر أعلى فإنهم يعتمدون على أكثرهم دراية وممارسة. |
Asker kaçakları köpekler gibi avlanırlar. | Open Subtitles | الهاربون سيتم اصطيادهم كالكلاب |
Ama burada, suda avlanırlar. | Open Subtitles | لَكنَّهم يُطاردونَ هنا في الماءِ. |
Gölgede ve sürülerle avlanırlar. | Open Subtitles | إنهم يصطادون في الظل وبأعداد كبيرة |
Avcı Katillerin kızılötesi sistemleri vardır. Geceleri daha iyi avlanırlar. | Open Subtitles | (القتلة الصيادون) لديهم أشعة تحت حمراء إنهم يصطادون أفضل ليلاً |
Vetala'lar genellikle çift olarak avlanırlar. | Open Subtitles | مخلوقات الـ " فيتالا" عادةً ما يصطادون في مجموعات ثنائية |
- Topluca avlanırlar. - Aynen, öyledirler. | Open Subtitles | إنهم يصطادون في قُطعان- أجل، إنها حيوانات تصطادُ في قطعان- |
Ama sürü halinde avlanırlar. | Open Subtitles | إنهم يصطادون في جماعات |
Sadece duyarak avlanırlar. | Open Subtitles | يصطادون بالاستماع فقط |
Eş halinde avlanırlar. | Open Subtitles | إنهم يصطادون في أزواج ...ما يعني |
avlanırlar. | Open Subtitles | يصطادون |
Genellikle gece yarısında yani yürüyerek yaklaşmak çok zor olduğu zamanlarda avlanırlar. | Open Subtitles | تصطاد في الليل عِندما يكون الامر خطِرا ً للاقتراب مِن الطعام. |
Kutup ayıları daima buzullarının yüzen platformlarından avlanırlar. | Open Subtitles | لطالما كانت الدببة القطبية تصطاد على ألواح الجليد الطافية |
Bu timsahlar gizlice avlanırlar ve bu karanlık, çamurlu sularda kıyının kenarına kadar gizlice yaklaşabilirler. | Open Subtitles | هذه التماسيح تصطاد بالتربّص بفرائسها و تستطيع التسلّل في هذه المياه العكرة الداكنة إلى طرف ضفّة النهر |
Geçerlerken köpek gibi avlanırlar. | Open Subtitles | الهاربون سيتم اصطيادهم كالكلاب |
Gruplar halinde avlanırlar, değil mi? | Open Subtitles | يُطاردونَ في العُلَبِ، حقّ؟ |