"avluya" - Translation from Turkish to Arabic

    • الساحة
        
    • الفناء
        
    • للفناء
        
    • الباحة
        
    • الى الحظائر
        
    Ve biliyordum ki avluya adımımı attığım an işim bitecekti. Open Subtitles و كنت أعلم أنه حين تطأ قدميّ الساحة سأموت
    Küçükken annem beni avluya oyun oynamaya gönderirdi.., ...ama gidip komşumuzun, kıçıma sustalı saplayacağından.., ...endişe etmezdi. Open Subtitles في الصغر كانت تريد منّي أمي أن ألعب في الساحة ولكنها لم تكن تقلق من أن يطعنني جاري طومي في فخذي.
    Bir gün, ansızın onu da avluya çıkarıp otomatik tüfekle başından vuracaklardı. Open Subtitles ،يوماً ما, ودون أي تحذير سيقومون بجرّه أيضاً إلى الساحة وسيطلقون النار على رأسه .ببندقية آلية
    Tüm köleler atriuma(avluya) toplanmış efendilerinin gelmesini bekliyor. TED يتم جمع كل العبيد معاً في الفناء وينتظرون وصول سيدهم.
    Sekiz fitil. Aracı avluya getirirken ikisini yak. Open Subtitles . ثمانية فتائل خفيفة ، كما كنت تقود إلى الفناء
    avluya bakan kenara ulaşmak için 20 dakikadan fazla zaman kaybetmiştik. Open Subtitles أستغرق هذا مننا أكثر من 20 دقيقة لنصل إلى الحافة المطلة على الفناء.
    avluya geldiğimde, Branson'la ne hakkında konuşuyordunuz? Open Subtitles عن ماذا كنتي تتحدثين مع برانسون عندما جئت للفناء ؟
    Bunu yapanı ve iki erkeği avluya çıkarırım. İki çocuğu da evde tutarım. Open Subtitles سأجعل المشتبه بهم يذهبون إلى الساحة الأمامية، والأطفال إلى حمام السباحة
    Simdi işi yapanı ve öbür ikisini avluya koyup, rehineleri içeride tutarım. Open Subtitles سأجعل المشتبه بهم يذهبون إلى الساحة الأمامية، والأطفال إلى حمام السباحة
    O avluya baktığımda, başımın dertte olduğunu fark ettim. Open Subtitles بالنظر الى تلك الساحة كنت أعلم أنني في مأزق
    İster beğen ister beğenme, avluya çıktığınızda sadece ikinizden birisi hayatta kalacak. Open Subtitles سواء أعجبك ذلك أو لا ستدخلون الساحة وأحدكم أيها الأوغاد لن يخرج منها حياً
    İşaretimle birlikte beni avluya indirin! Open Subtitles عند إشارتي قم بإلتقاتي من الساحة الداخلية
    Gerçekten, keşke avluya çıkarmadan önce nasıl çalacağımı öğrenseydim. Open Subtitles أتمنى أنني تعلمت كيف أعزف بهذا الشيء قبل أن أجلبه إلى الساحة
    Tuğlar avluya dikildi mi bil ki sefer var. Open Subtitles ‫حين تنصب الخوذات في الساحة‬ ‫فهذا يعني بدء حملة عسكرية. ‬
    Rüyasında avluya uçaktan büyük paketler atılmış. Open Subtitles كان يحلم أن حزم كبيرة محملة بالمظلات ألقيت في الفناء.
    İkinci aşama: Kuleler. Kulelere hakim olursan, avluya hakim olursun. Open Subtitles الأبراج، السيطرة على البراج تعني السيطرة على الفناء
    Mesele bayrak değil. avluya çıkmak istiyordu. Open Subtitles لا يتعلق الأمر بالعلم إنما يريد أن يكون في الفناء
    Adamlarımızı koğuşlardan çıkar, derhal avluya insinler! Open Subtitles أخرج رجالنا من الزنزانات إلى الفناء الآن
    Çiçekleri avluya gönder ve onların iletildiğinden emin ol. Open Subtitles أرسل الزهور إلى الفناء وتأكد من وصولهم بنفسك
    Sanirim avluya birakmistim. Open Subtitles من الصعب تذكر الأمور أظن أني تركتها في الفناء
    Bir fikrim var. Onları avluya götür. Open Subtitles لدي فكرة خذهم للفناء
    Dışarı avluya çıkınca, binayı da tanımıyorum hiçbir yeri tanımıyorum. Open Subtitles عندما خرجت فى الباحة لم أعرف أى مبنى هذا و لم أستطع الخروج كأننى فى صندوق
    avluya geldiler ve bazı rehinelerle birlikte onu da aldılar. Open Subtitles لقد جاءوا الى الحظائر و قبضوا عليه ,مع بعض اللاجئين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more