Neredeyse Avrupalıların size yapacaklarına üzüleceğim. | Open Subtitles | أكاد أندم عل ما سنفعله بك نحن الأوروبيون |
Ama burada binlerce yıldır yaşayan insanlar vardı ve onlar Avrupalıların bilmediği bir su kaynağı biliyordu. | Open Subtitles | لكن ، بالطبع ، كان هناك شعب قد عاش هنا لآلاف السنين و هم يعلمون مصدرا للماء لم يعلمه الأوروبيون |
Avrupalıların Amerikalılar hakkındaki tüm şüphelerini haklı çıkardıktan sonra diye düşünüyorum. | Open Subtitles | بعد إثبات كل الشكوك الأوربية فى الأمريكين .على ما أظن |
Yukarıdaki numaralar bugünün tarihi ama Avrupalıların yazdığı gibi ters yazıldığı için kısaltmaya baktığında mantıklı olarak bu uçuş değil muhtemelen bir apartman dairesi diye düşünürsün. | Open Subtitles | وهذا الرقم الذي في الأعلى هو تاريخ ولكنهُ مقلوب بالطريقة الأوربية (مما تبدو منطقية، عند قرائتها (ف.ل.ت |
Bu bütün hafta boyunca, Avrupalıların mahallelerinden uzak durun. | Open Subtitles | طيلة هذا الأسبوع، ابتعدوا عن الأحياء الأوروبية |
On binlercesi Avrupalıların getirdiği hastalıklardan dolayı öldü. | Open Subtitles | وعشرات الآلاف قد قُتلوا بسبب الأمراض الأوروبية |
Osmanlılar şüphesiz, Avrupalıların hayal gücü üzerinde birçok etki bırakmışlardır. | Open Subtitles | وقد كان للعثمانيون تأثير قوى له وقعه على خيال الأوروبيين |
Bugün, örneğin, Avrupalıların dörtte birinden azı kendi kişisel bilgilerinin korunması açısından online firmalara güvenmektedir. | TED | على سبيل المثال، حالياً، أقل من ربع الأوروبيين هم من يثقون أن التعاملات على الانترنت، تحمي معلوماتهم الشخصية |
Avrupalıların silahları rasgele ateş atıyor ve toprağı yaralıyor. | Open Subtitles | الأوروبيّين لديهم أسلحة سريعة لتُثير الأرض وتدمّرها |
Ateşkes yapıldıktan sonra Avrupalıların mekanlarına dönüp, şarap içtikleri gibi. | Open Subtitles | بعد الهدنة عاد الأوروبيون إلى المقاهي ليحتسوا النبيذ |
Bu bağlamda, Süleyman'ın dönemi, Avrupalıların Osmanlı İmparatorluğu'na huşu ve korkuyla baktığı bir dönemdir. | Open Subtitles | بهذا المعنى، يمكنكم الإشارة لعهد "سليمان" كوقتٍ ارتعد فيه الأوروبيون وهابوا الإمبراطورية العثمانية |
Hay bu Avrupalıların bahşişine. | Open Subtitles | اللعنة على الشاحنة الأوربية! |
Avrupalıların alışkanlıklarını ve davranışlarını taklit ettik, hatta yaşadık. | Open Subtitles | -قلدنا الآداب والعادات الأوروبية ولم نقلد فقط ، بل عشنا وفقها. |
Alpler'de kayak eğitmeni olarak çalıştığımdan beri Orta Avrupalıların muhteşem doğayı dizayn ve alışveriş ile birleştirmesine hayran kaldım. | Open Subtitles | منذ عملت كمدرب للتزلج في جبال الألب، وأنا مفتون بقدرة منتصف الأوروبيين في الجمع بين الطبيعة الجميلة مع تصميم والتسوق. |
17. yüzyıldan önce Avrupalıların yalnızca %15'i okuma yazma biliyordu. | TED | قبل القرن 17 استطاع فقط 15% من الأوروبيين القراءة أو الكتابة. |
Avrupalıların parasını aldı ve Avrupalıların ardı arkası kesilmez oldu. | Open Subtitles | ... لقد ترك الأوربيّين يُعطونه المال والمالُ دائماً ما يتبعهُ المزيدُ من الأوروبيّين |