Bu avukatlardan bazıları başarılıydı, müvekkilleri için yeni duruşma hakları alabildiler. | TED | بعض هؤلاء المحامين كانوا ناجحين جدًا، نجحوا في استئناف محاكمات لعملائهم |
Ayilari hic umursamiyor ama avukatlardan ödü kopuyordu. | TED | كانت غير مبالية تماماً بالدِّببة، لكن كان عندها رهبة شديدة من المحامين. |
Yani iki şirketten birinin hissedarı değilseniz ya da şüphesiz bu çok karlı anlaşmada anlaşmayı sağlayanlardan biri veya avukatlardan birisi değilseniz çok büyük bir şekilde kimseye hiç bir şey ifade etmeyen bir şey yaşıyorsunuz demektir. | TED | إذاً مالم تكون صاحب أسهم في أحدى أو مؤسسة أخرى أو أحد صانعي الصفقة أو المحامين المشاركين في النشاط الذي يدر الربح بلا شك فأنت في الواقع مشارك في جزء ضخم من النشاط الذي يعني شيئاً تافهاً للجميع. |
Madem konu avukatlardan ve ölümden açıldı, benim avukatım da vasiyetimde değişiklik yapmamı önerdi. | Open Subtitles | حسناً، بما أننا على موضوع المحاميين والموت فإن محاميي نصحني أن أغير وصيتي و أتعرفين؟ |
Hırsızları temsil etmek üzere atanmış avukatlardan bazılarıyla konuştum. | Open Subtitles | منذ برهة كنت أتحدث مع إثنين من المحامين كان يفترض تعيينهما من قبل المحكمة للدفاع عن المقتحمين |
İnsanları ahlaksız avukatlardan koruyoruz. | Open Subtitles | إننا نحمي العامة من المحامين الفاسدين، هذا ما نفلعه |
Senin para kazanan avukatlardan olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لَمْ أَعْرفْ أن المحامين يجلبون الكثير من المال. |
Bu konuda haklı. Tanrım, avukatlardan nefret ediyorum! Ben de. | Open Subtitles | ـ انا اكره المحامين ـ وانا ايضا,لكنهم من احسن المرضى لدي |
kindar, hınçlı, korkakça davalar açan avukatlardan oluşmuş orduları yönetirler. | Open Subtitles | فيأمرون جيوش المحامين المسلحين بالاوراق, ويهجمون بحقد, ويقاضون بجبن. |
Bu avukatlardan birini seçmeyeceksin. Onlara kendi avukatın olduğunu söyle. | Open Subtitles | لا تختر أياً من هؤلاء المحامين أخبرهم أن لديك محاميك الخاص |
Avukat mı?" olur. avukatlardan nefret ederim. | Open Subtitles | هل هو محام , بيني و بينك انا اكره المحامين |
Şu serbest avukatlardan birini istiyorum. | Open Subtitles | أريد واحداً من هؤلاء المحامين المعينين من قبل المحكمة |
Belli ki kadınlardan da avukatlardan anladığı kadar anlıyor. | Open Subtitles | من الواضح أن ذوقه بالنساء لا يختلف عن ذوقه بإختيار المحامين |
Şu avukatlardan kurtulup bir konuşma fırsatı bulduk. | Open Subtitles | مع كل هؤلاء المحامين لم نحظى بأي فرصة للتحدث |
Şimdiye kadar tanıdığım en zeki avukatlardan birisin. | Open Subtitles | أنت واحدة من أبرع المحامين الذين قابلتهم في حياتي |
Bu avukatlardan birini hela niyetine kullanmamın sizce mahsuru var mı? | Open Subtitles | أيُمانع أحدكم لو استخدمت واحداً من أولائك المحامين كمرحاض ؟ |
Kirli avukatlardan nefret ettiği için. | Open Subtitles | لأنه يكره المحامين الغير نزيهين ويعتقد بأنهم حثالة الأرض |
Böyle şeyleri avukatlardan duymayı bekleriz bilim insanlarından değil. | Open Subtitles | تعلم, هذا النوع من الشهادة نتوقع أن نسمعه من.. المحاميين وليس العلماء |
Alt katta odacıkta oturup, şirkette en akıllı avukatlardan biri olduğunu düşündüğüm halde ayak işleriyle uğraşıyor. | Open Subtitles | انها في طابق السفلي في المكاتب العامة تكلف باعمال ليست بالمستوى بينما اعتقد انها من افضل المحاميين في الشركة |
Ne tesadüf! avukatlardan nefret ederim. | Open Subtitles | يالها من مصادفة, أكره المحاميين |
Doktorlardan, avukatlardan, en iyi atletlerden, istediğinden bebek sahibi olabilirsin. | Open Subtitles | بينما يمكننا إختيار طفل وضعته محاميات أو طبيبات أو رياضيات بارعات |
Ben doktorlardan, avukatlardan ve diş hekimlerinden bahsediyorum. | Open Subtitles | أتحدث عن الأطباء والمحامين وأطباء الأسنان |