Şu an bunu hayal etmek kolay değil ama Avustralya'nın bu kurak ve tozlu iç kısımlarında eskiden bir süreliğine bir iç deniz bulunuyordu. | Open Subtitles | ، من الصعب التصور الآن أن هنا في هذه الأرض الجافة ، المغبرة من أستراليا كان موجودا ، لولهة من الزمن ، بحر داخلي |
Avustralya'nın yaklaşık iki katı büyüklüğünde olup, dünyadaki en büyük beşinci kıtadır. | TED | وهي خامس قارة من حيث المساحة وتبلغي ضعفي حجم أستراليا تقريباً. |
Avustralya'nın iklimi onlara yıkıcılık katmış. | Open Subtitles | أعتقد أن الطقس في أستراليا هو سبب تكاثر هذا النوع |
ve sonra nevigasyonu öğrendim, arkadaşlarımla Avustralya'nın etrafında uçtum. | TED | و تعلمت الملاحة الجوية ، وقمت باصطحاب أصدقائي في جولات داخل استراليا. |
Avustralya'nın doğu kıyılar♫ndan biyologlar o bölgedeki kambur balinaların şarkılarını kaydetmiş | TED | حيث قام بيولوجي الساحل الشرق في استراليا بتسجيل نغمات الحيتان المحدبة في تلك المنطقة |
99'da Avustralya'nın batırılmasından Lucy Diamond sorumlu tutuluyor. | Open Subtitles | من المعتقد ان لوسى دايمند كانت وراء المؤامرة لغرق استراليا عام 1999م |
Belki de bütün kıtalar arasında en şaşırtıcı olanı olan Avustralya'nın gizemli tarihini açığa çıkarmamızda bu hayvan bize yardımcı olabilir. | Open Subtitles | و يمكنه مساعدتنا لكشف الماضي الغامض لأستراليا ربما أكثر القارات إدهاشا |
Avustralya'nın aşağı kıyısından 800 km yol kat ettiler, | Open Subtitles | تهاجر مسافة 800 كيلو متر نزولا على ساحل أستراليا تتبع الشمس نحو الجنوب |
Avustralya'nın arazileri video oyunlarında bile çok güzel görünüyor. | Open Subtitles | حقول أستراليا جميلة حتى في ألعاب الفيديو |
Sonra Weipa'ya Avustralya'nın kuzey ucuna gidilecek. | Open Subtitles | ثمّ في الشمال إلى ويبا في أقصى شمال أستراليا |
Avustralya'nın güneyindeki bu küçük vadi tüm yer solucanları arasında en nadir bulunan ve en sıradışı topluluğa ev sahipliği yapıyor. | Open Subtitles | هذا الوادي الصغير في جنوب أستراليا هو موطن لإحدى أندر وأغرب نوع .بين جميع ديدان الأرض |
Büyük Set Resifi esasen Avustralya'nın kuzey doğu sahili boyunca, 2000 kilometre uzanan bir set oluşturmuş 2000 ayrı resiften meydana gelir. | Open Subtitles | هي في الحقيقة ألفين شعبة منفصلةُ شكلت مانع بامتداد اكثر من الف ميل على طول ساحلِ أستراليا الشمالي الشرقي. |
Avustralya'nın güneybatısında ılıman yağmur ormanları vardır. | Open Subtitles | المنطقه الجـنوبيه الشرقيه فى أستراليا بها غابات إستوائيه معتدله |
Altı saat önce, Avustralya'nın bu sahilindeki bu ağaç karada ve kuru olarak kumlu bir plajdaydı. | Open Subtitles | قبل ست ساعات هنا على شاطيء أستراليا كانت هذه الشجرة مرتفعة وجافّة على الشاطيء الترابي |
Ki bu yer, Avustralya'nın 10.000 mil doğusundadır, alkolü ve midye çorbasıyla ünlüdür. | Open Subtitles | وهي بالمناسبة ، تبعد 10,000 ميل إلى الشرق من استراليا والمشهورة بالكحول وحساء الحلزون الصدفي |
Maçın bitmesine birkaç dakika kaldı ve... Avustralya'nın stratejisi topu almalarına izin vermiyor. | Open Subtitles | دقائق قليلة باقية و خطة استراليا ان لا تتخلى عن الكرة |
Büyük Bariyer Resifi Avustralya'nın kuzeydoğu sahili açıklarında 2,600 km boyunca uzanır. | Open Subtitles | الحاجز المرجاني العظيم تمتد على مدى 2500 كم... شمال شرق سواحل استراليا. |
Avustralya'nın keşfinden önce kanguruların varlığına da inanmazdın değil mi? | Open Subtitles | قبل اكتشاف استراليا هل كنت تؤمن بوجود حيوان الكنجر |
Sizden orada birkaç ay yaşamanızı isteyeceğim. Ev, Batı Avustralya'nın kuzeybatısında, çok hoş bir yer. | TED | بأن تعيشوا هناك لبضعة أشهر, تأكدوا بأن يكون كل شيء على ما يرام موقعه في شمال غرب الجزء الغربي من استراليا, مكان جميل للغاية |
Avustralya'nın güney kıyısındaki bin kilometreyi aşan bir kıyı şeridi. | Open Subtitles | أكثر من ألف كيلو متر من الساحل على الحافة الجنوبية لأستراليا |
Top Avustralya'nın. | Open Subtitles | احذرى.. الكرة لأستراليا |