"axl'ın" - Translation from Turkish to Arabic

    • أكسل
        
    • اكسل
        
    • لأكسل
        
    Axl'ın tenis ayakkabıları. Koklamaya devam et. Open Subtitles تنبيه خاطئ حذاء أكسل . أستمر بالإستنشاق ..
    - Bu Axl'ın cebir kitabı mı? - Evet, doğru. Open Subtitles أنا أتمنى أنه ولد . هل كتاب التفاضل والتكامل هذا لـ أكسل ؟
    O Axl'ın değil. Open Subtitles هذا الموبايل ليس من أجل أكسل هذا من أجل بريك
    Şu sebeple yapacağım Axl'ın ayağını ezmemi ve herkesin hayatını mahvediyor oluşumu telafi etmek istiyorum. Open Subtitles انا سأفعله بشدة اريد ان اعوض عن دعسي لقدم اكسل ولخبطة حياة الجميع
    Brick ve Sue kasayı açmada Axl'ın öğretmeniyle ilerleme kaydettiği kadar ilerliyorlardı. Open Subtitles سـو و بريك كانوا يحرزون تقدماً مع تلك الخزينة بقدر ماكان يحرز اكسل مع مدربته
    Axl'ın evine gideceğiz. Open Subtitles حسنا نحن سنذهب لأكسل
    Merhaba biz Axl'ın ebeveynleriyiz. Open Subtitles مرحبا نحن أهل أكسل مرحبا نحن عائلة هيك ..
    Aynı zamanda Axl'ın bebek olduğu zaman hissettiklerini hissedebilirsin. Open Subtitles لكن أيضًا استرجع الماضي حينما كان أكسل صغيرًا لكي تستحضر المشاعر
    Ama Axl'ın da bende hoşlanmadığını söylediği şeylerin bir listesi var. Open Subtitles لكن هناك قائمة طويلة بالأمور التي لا يحبها أكسل في
    Axl'ın hiçbirimizin sevmediği bir sevgilisi var, işler karıştı, Şükran Günü'ne gelmedi annem yıkıldı ve Axl'la konuşmalı mıyım konuşmamalı mıyım bilmiyorum. Open Subtitles ارتبط أكسل بحبيبة لا يحبها أحد وقد فسد كل شيء ولم يأتِ للبيت في عيد الشكر وأمي منهارة
    Prim her zamankinden daha yüksek çıkmış görünüşe göre Life Mutual hala Axl'ın aileden olduğunu düşünüyor. Open Subtitles القسط أعلى من أي وقت مضى وعلى ما يبدو شركة التأمين مازالت تظن أن أكسل جزء من عائلتنا
    Sue Axl'ın tavsiyesini aldı ve Pislik Operasyonu'nu hayata geçirdi. Open Subtitles إذًا، أخذت سو بنصيحة أكسل وطبقت عملية الانفصال بحماقة
    Mesela geçen gün Axl'ın ayakkabı almasını beklerken April'a dondurma alsam hoş olur diye düşündüm. Open Subtitles اليوم مثلًا عندما كنا ننتظر أكسل وهو يشتري حذاءً ظننت أنه من اللطيف أن أذهب معها لشراء مثلجات
    Axl'ın ders programı nasıl bilmiyorum ama işletme okuyor, Hubbard salonunu deneyelim. Open Subtitles لست متأكدة من جدول أكسل لكنه تخصص إدارة أعمال لذا لنحاول في قاعة هابرد
    İkimizin de burada olmasının tek sebebi Axl'ın işkence için beni takip etmesi. Open Subtitles السبب الوحيد لوجود كلينا هنا هو أن أكسل قرر أن يلحق بي إلى المنزل لكي يعذبني
    En kötüsü ise, az önce Axl'ın verdiği cevaptı. Open Subtitles الأسوأ هو التعليق الذي صدر من اكسل
    Axl'ın o garip karyolada tüm gece iki büklüm yattığını düşünmekten kendimi alamıyorum Open Subtitles أستمر بالتفكير في اكسل مسحوق في ذلك المهد المضحك طوال الليل .
    Şu yerdeki tabak Axl'ın sabahki tabağı mı? Open Subtitles هل هذا صحن اكسل على الارض؟
    Aldığım bilgiye göre Axl'ın son doğum gününü atlamışız. Open Subtitles أُبلغت بأننا فوّتنا عيد ميلاد اكسل) الأخير)
    Axl'ın Noel partisine davetiye. Open Subtitles انها دعوة لحفلة اكسل للعيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more