Ne zaman yatağıma bir erkek getirsem o ayıcığı açardı. | Open Subtitles | كلما كنت أحضر شخصاً آخر للفراش معي كنت أدير الدب |
Arka planı da görmeye bayılmıştım. Odasındaki piyanonun üzerinde oturan küçük ayıcığı görebiliyordum. | TED | وحتى اني احببت رؤية ما خلفها كنت استطيع ان ارى دمية الدب الصغيرة تجلس على البيانو خلفها في غرفتها |
Annem bana 5 yaşındayken bu ayıcığı vermişti. | Open Subtitles | لقد منحتني أمي ذلك الدب الدمية عندما كنت بعمر الخامسة |
Çalmak değil, anne. Bütün paramı kırmızı ayıcığı kapmak için verdim ama pençe makinası bir türlü vermedi. | Open Subtitles | ليست سرقة يا أمّي ، وضعت مالي كله لأحصل على هذا الدب الأحمر |
Gerçekten bir ayıcığı bulmanın her şeyi düzelteceğine inanıyor musun? | Open Subtitles | أتحسبين حقًّا أن إيجاد دمية دب سيصحح كلّ ما اعوج في العالم؟ |
Benim ayıcığı aldığım ve sizin çıktığınız sahneye atlayabilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا تسريع هذا للجزء الذي أحصل فيه على الدب وأنتما تغادران؟ |
Sınır dışı edilmeden önce, oğlum ziyarete geldi ve... bana bu ayıcığı verdi... | Open Subtitles | قبل ان يتم ترحيلي، اتى ابني لزيارتي و اعطاني دمية الدب هذه |
Sınır dışı edilmeden önce, oğlum ziyarete geldi ve... bana bu ayıcığı verdi... | Open Subtitles | قبل أن يتم ترحيلي جاءليابنيلزيارتي.. وأعطاني هذا الدب .. |
Boyle ve ben onları ayırmak için bir anlaşma yaptık ama şimdi bu yapışkan haribo ayıcığı geri çekiliyor. | Open Subtitles | والآن هذا الدب المطاطي اللزج يسحبُ كلامه |
Bu ayıcığı alacağım. Ama robot değil. | TED | سأخذ هذه حلوى الدب هذه-- هو ليس روبوتاً، حسناً؟ |
Bunu düşünürken ayıcığı ağzımıza atıverirdik. | Open Subtitles | كنا نمسك دمية الدب و نحن نفكر بذلك |
- Bu ne? - Soren'ın ayıcığı. Yanına aldı demiştin. | Open Subtitles | إنّه دمية الدب الخاصة بـ(سورين) قلتِ إنّه أخذها معه ؟ |
Durdur onu! ayıcığı gördün mü? | Open Subtitles | انظري، أترين الدب دب لطيف |
ayıcığı öldürecek miyiz? | Open Subtitles | هل سنقتل الدب الدمية؟ |
Sen bir de ayıcığı görmeliydin. | Open Subtitles | كان عليك أن ترى الدب الدمية |
O ayıcığı severdim. Seni tanımıyorum bile. | Open Subtitles | -كان ذلك الدب يعجبني أنا لا أعرفك حتى |
Bakın, bir ayıcığı kürklüyle yargılayamazsınız. | Open Subtitles | لا يجب أن تحكم على الدب بلونه |
O ayıcığı oraya Carter koydu. Taşak geçiyorsunuz benimle değil mi? | Open Subtitles | كارتر) قد وضع هذا الدب بالخارج ,أنه يعبث) معي |
9 yaşındaki sen tarafından toprağa gömülen bir ayıcığı aramak için ormanın ortasında duruyoruz. | Open Subtitles | -نحن وسط الغابة نبحث عن دمية دب دُفنت في قبر قليل العمق من قبلك وأنت في التاسعة. |