"ayak bileğini" - Translation from Turkish to Arabic

• كاحلك
• في الكاحل
• كاحله

ayak bileğini kırdığında muhtemelen benim canım senden daha çok yandı.
لقد المنى الامر اكثر مما المك انت حينما كسر كاحلك

Otuzbirlerim bile eskisi gibi değil. Onu kaykay üstünde ayak bileğini dağıtmadan önce düşünecektin.
كان عليك التفكير بذلك ، قبل أن تقوم بتحطيم كاحلك بلوح التزلج

Softball oynarken ayak bileğini kırdığını hatırlıyor musun?
أتذكر عندما لويت كاحلك وانت تلعب تنس الريشة

En son kırmızı şarap içtiğimde, üvey babamın ayak bileğini ısırmıştım.
اخر مرة شربت النبيذ عضضت أب زوجي في الكاحل

Keşke ilk dansta ayak bileğini burksaydı!
لو أنه فقط لوى كاحله فى أول رقصة

Eğer ayak bileğini kırarsan, sence tekrar iyileşme şansı ne kadar?
... لقد كسرت كاحلك فما هي احتمالات التحامه مجدداً ؟

Kızı Claire, Harlem'in Cenneti'nde ayak bileğini tedavi etmişti.
ابنتها"كلير", عالجت كاحلك في"هارلمز بارادايس".

ayak bileğini incittin, saatini kırdın.
آذيت كاحلك وكسر ساعتك

Bu masaya bereket getirmek için çok fazla çalışıyorum, ve sen köyümüzdeki her Tom'a, Tom'a ve diğer Tom'lara ayak bileğini gösteriyorsun.
أعمل بمشقة لأضع الوفرة على هذه الطاولة و أنتِ في الخارج تعرضين كاحلك (لكل ، (توم) ، (توم) و (توم في القرية هذه

Hey, ayak bileğini nasıl hissediyorsun?
حسناً، كيف حال كاحلك ؟

- ayak bileğini dinlendir.
-لا, انت مصاب في كاحلك

ayak bileğini.
كاحلك

Bir de ayak bileğini burkmuştun.
و ألتوى كاحلك

ayak bileğini kırdığında muhtemelen benim canım senden daha çok yandı.
يصب ربما لي أكثر مما كنت لي، عندما كنت قد أصيب بالتواء في الكاحل.

Buz üzerine düştü ve ayak bileğini incitti.
سقط على الجليد ويصب في الكاحل.

ayak bileğini burkmuş.
لقد التوى كاحله

Trev'in ayak bileğini kırdığı zamandan kalmış Codeine ve Tyneol olabilir.
قد يكون لدي بعض (التايلنول) مع (الكودين) مما تبقى بعد أن كسر (تريف) كاحله