| Ayakkabılarına bakmayı unutmayın. Bazen bir şeyi kaybettiğimde, ayakkabılarımdan çıkabiliyor. | Open Subtitles | لا تنسوا البحث في أحذيته ، عندما افقد شيء يتضح أنه في حذائي |
| Lütfen, sakarlığını 200 dolarlık ayakkabılarımdan uzak tut! | Open Subtitles | من فضلك إبتعد عن حذائي الذي كلفني 200 دولار |
| Ağlamayı kesmediği için, biliyorsun şeyden beri ve ayakkabılarımdan nefret ediyor. | Open Subtitles | لأنه لم يكف عن البكاء وأكل حذائي وكان ينبح على الناس في الصالة |
| Çalışma ayakkabılarımdan biriyle beni öldürmeyi deniyor. | Open Subtitles | إنها تحاول خنقي ! برباط حذائي الخاص بعملي |
| Benden etkilendiğini sanıyordum, ayakkabılarımdan değil. | Open Subtitles | اعتقدت أنّه كان مُنجذب إليّ. وليس إلى أحذيتي. |
| Yeni ayakkabılarımdan içime işleyen ölüm. | Open Subtitles | الموت , ينهض من حذائي الجديدين |
| Dolaptaki ayakkabılarımdan birinden bir ayakkabı bağı çıkar. | Open Subtitles | خذي أحد أربطة حذائي من الخزانة. |
| Bebek İsa'yı, rengarenk pançoya sarmışlar ve bebek, ayakkabılarımdan bile daha kahverengi. | Open Subtitles | لقد جعلوا مجسم "المسيح الرضيع" ملفوفاً في معطف مزركش وجعلوه أسمر من لون حذائي. |
| Ayaklarımın, ayakkabılarımdan daha temiz olduğunu varsayıyorsunuz. | Open Subtitles | هذا إذا كانت قدمي أنظف من حذائي |
| Lezbiyen ayaklarını ayakkabılarımdan çıkar. | Open Subtitles | إخلعي حذائي من قدميك الشاذتين |
| Hey, ayakkabılarımdan birinin sol teki eksik. | Open Subtitles | لقد فقدت حذائي الأيسر |
| Hey, ayakkabılarımdan birinin sol teki eksik. | Open Subtitles | لقد فقدت حذائي الأيسر |
| Benim ayakkabılarımdan daha farklı. | Open Subtitles | إنه، مختلف عن حذائي |
| ayakkabılarımdan çıkmıştı. | Open Subtitles | أجل كانت من حذائي |
| Yeni yürüyüş ayakkabılarımdan kaynaklandı. | Open Subtitles | أنها من حذائي الجديد |
| ayakkabılarımdan ötürü özür diliyor. | Open Subtitles | اعتذرت بسبب حذائي |
| ayakkabılarımdan birini kaybettim. | Open Subtitles | - ! فقدتُ فردة من حذائي - |
| Botticelli ayakkabılarımdan bahsediyormuşsun. | Open Subtitles | كنت تتحدثين عن حذائي الـ(بوتيشيلي) |
| ayakkabılarımdan bahsediyor. Ayakkabılarımı tartışıyor. | Open Subtitles | هي تتحدث عن أحذيتي، هي تناقش أحذيتي |
| Ta ki bir gün, ne ateşledi bilmiyorum ama ayakkabılarımdan birini çıkardım, hani şu gerçekten sivri topuklu olanlardan ve onu gözünün içine sapladım. | Open Subtitles | حـــتى حلّ ذلك اليــــوم ولا أعرف حتى ما الذي فجره، ولكنّي تناولت أحد أحذيتي... كان مزوداً بكعب مُدبب حقيقي... |