"ayakkabılarının" - Translation from Turkish to Arabic

• حذائك
• حذائها
• حذاؤك
• حذائه
• أحذيتك
• أحذيتهم
• احذيتك
• أحذيتِكَ
• انزع حذاءك

Bunu yapmak zorundayım. Eğer bunu yapmazsam Ayakkabılarının üzerine.. ...kusacağım.
انا مضطر لذلك,كي لاننتهي بقيئي يملئ حذائك

Evet, bunlar düşten Ayakkabılarının içindeki düşten ayaklarındır.
و نعم, هذه هي أقدام حالمة داخل حذائك الحالم

Muhtemelen sinirinden zira Ayakkabılarının sıktığını söylemişti.
ربما كان من التوتر لقد قالت أن حذائها يضايقها

Ayakkabılarının mermer zeminde çıkardığı sesi hatırlamanı istiyorum.
أريدك أن تسمع الصوت الذي يصنعه حذاؤك على هذه الأرضيّة الرخاميّة.

Tüm koşuculara bir tane şunlardan dağıtılıyor, Ayakkabılarının tepelerine iliştiriyorlar.
نعطي كل عدّاء واحدة من هذه ليلصقها في مقدّمة حذائه

Chandler gel sana iç çamaşırlarını nasıl katlayıp Ayakkabılarının içine yerleştireceğini göstereyim.
سأريكم كيف تطوي ملابسك الداخلية وتحشوها في أحذيتك.

Yani evet, Ayakkabılarının minicik olması çok tatlı... ama bunun dışında, o uzatarak konuşmaları da nedir?
أعني، أجل من الظريف أن أحذيتهم صغيره حقاً لكن ماذا غير ذلك؟

Anlaşma ruhuna sadık kalmak adına, o dev örümcek Ayakkabılarının içine girmemişti. O terliklerin içine girmişti. Bölüşelim mi?
و بهذة الاجواء , العنكبوت الضخم لم يدخل فى احد احذيتك لقد دخل بهذة النعال اتريد اقتسام الفاتورة ؟

Ona kasılmalarımın 10 dakika aralıklarla olduğunu söyle ve suyum az önce Ayakkabılarının üzerine boşaldı.
أخبرها أن التوقيت بين الانقباضات هو 10 دقائق و أنا مائي وقع على حذائك

500 dolarlık Ayakkabılarının parasını veren o.
إنه هو الشخص الذي يدفع لكِ لتشتري حذائك الذي ثمنه 500 دولار

Kan grubunu Ayakkabılarının üstüne yaz ve sevdiklerine mektup bırak.
اكتب فصيلة دمك على حذائك واترك رسائلك لأحبّائك.

Bir adım daha atarsan, kıçını sahte iguana derisi Ayakkabılarının içine gömeriz.
دع مؤخرتك الصغيرة ... تتحرك خطوة واحدة سوف ندفن مؤخرتك في حذائك التي تلبسها

Eskiden Ayakkabılarının içine gazete doldururdun.
إعتدت علي ارتداء الجرائد في حذائك

Şimdi de tekerlekli Ayakkabılarının yerine tahta bir bacağın olacak.
"والآن ستستبدلين حذائك ذو العجلات بطرف صناعي؟"

Beverly Sutphin di. Orada Ayakkabılarının altında kan gördüm.
اقول لك الحقيقة لقد رايت الدماء على حذائها

Ayakkabılarının, elbisesinin, makyajının hazır olduğuna emin ol.
احرصي على أن حذائها و ردائها و مستحضرات تجميلها جاهزة

Ayakkabılarının fiyatı bin dolar mı?
حذاؤك قيمته ألف دولار؟

Ayakkabılarının rengine gülen çocukları kıçından vuran bir psikopatın tabancasını saklıyor."
انه يخبيء مسدس من أجل جارنا السيكوباتي والذي يطلق الرصاص علي ظهر الفتيه اذا سخروا من لون حذائه

Bu büyük olan senin spor Ayakkabılarının.
أخرج الإيصالات تلك الإيصالات الكبيرة من أجل أحذيتك الرياضية

Yetişkinler Ayakkabılarının içine isimlerini yazmazlar, demek ki bunlar bir çocuğa ait.
البالغون لا يقومون بكتابة أسمائهم بداخل أحذيتهم لذا، فهذه تعود لطفل

Hala Ayakkabılarının olduğu çantadalar.
لازالوا فى الحقيبة مع جميع احذيتك

Sonra onları, senin Ayakkabılarının içine koyabileceğim aklıma geldi.
لكن ثمّ أدركتُ بأنّني يُمْكِنُ أَنْ فقط لائمَهم داخل أحذيتِكَ.

Ayakkabılarının altını iyice kontrol et.
إذا تمشيت فيها انزع حذاءك