"ayakkabısına" - Translation from Turkish to Arabic

• حذاء
• حذائه
• حذائها
• على زوج من الأحذية
• بحذائه

Bu sorunun yanıtı ise şu: "Dışa dönük olan, konuşurken karşısındakinin ayakkabısına bakandır"
والجواب هو: أخصائي الاحصاء المتفتح هو الذي ينظر إلى حذاء الشخص الآخر.

Televizyon izliyorduk, o Monica'nın ayakkabısına kakasını yaptı...
كنا نشاهد التلفاز بعدها تبول في حذاء مونيكا

Tamam, hadi Maggie Anne'nin ayakkabısına kakanı yap.
حسناً .. هيا بنا .. نتغوط في حذاء الأم ماجي

Duvarlara, yerlere bakıyor, ayakkabısına bakıyor.
إنه ينظر الى الجدران، الأرضيه، وإلى حذائه.

Galiba bu kadar heyecan bana fazla gelmişti çünkü postacının ayakkabısına kustum.
اعتقد اننى صنعت مشكلة عندما تقيأت على حذائه

Sekiz yaşındayken, amcamın düğününde ayakkabısına kusmuştum.
عندما كنتُ في الثامنة تقيأت على حذائها في حفل زفاف عمّي

Olay yerinden alınan ayak izi, müvekkilinizin ayakkabısına uyuyor.
وطبعة قدم مسرح الجريمة تطابق حذاء موكلك لقد رأيت شخصاً اليوم

Bir tur golf oynadıktan sonra çiviyi içeri çekersin böylece yürüyüş ayakkabısına dönüşür.
ذلك صحيح ، المسامير تنسحب حتى يمكنكِ الإنتهاء من جولة الجولف ثم تقومين بتحويله إلى حذاء للسيّر

Tıpkı tenis ayakkabısına yapışan köpek boku gibi.
إنّ الأمر يُشبه عندما تُحاول أن تُخرج فضلات كلبٍ من حذاء للتنس

Gerçi bu tarihi zaten hatırlıyor olabilirsin. 1979 yılında bugün Studio 54'ün kadınlar tuvaletinde Andy Warhol'un ayakkabısına işemiştim.
على حذاء اندي وارهول في . غرفة السيدات في ستوديو 54

Uygun fiyata, bir çift kız ayakkabısına ihtiyacım var.
كيف أساعدك؟ أحتاج حذاء بنت بسعر جيد

Maggie Anne'nin ayakkabısına kaka yapmak ister misin?
هل تريد أن نتغوط في حذاء الأم ماجي؟

Ayakkabı izi Montalvo marka bağcıklı, İtalyan bir spor ayakkabısına aitmiş.
بصمة الحذاء ناتجة عن حذاء إيطالي يدعى - مونتالفو-

Kimono ve bale ayakkabısına ne dersin!
بالتأكيد! ماذا عن الكيمونو و حذاء الباليه؟ [الكيمونو :

Ses çok kötü geliyor. Böceği nereye koydun ayakkabısına falan mı?
هذا الصوت يبدو فظيع، أين وضعتِ جهاز الإرسال فى حذائه أو شيءٌ كهذا؟

Ve üç gün sonra sana bunun çam ağacı özü olduğunu söyleyecekler ki bu çok mantıklı çünkü ayakkabısına batmış bir çam iğnesi var.
وسيقولون لك بعد ثلاثة أيّام أنّه زيت صنوبر، وهُو أمر منطقيّ، لأنّ هُناك غصن صنوبر عالق على نعل حذائه.

Senin o aptal ağabeyin üzerine her gelişinde, sana, çikolataya batırılmış beyaz ahmak dediğinde ya da babam bana, ayakkabısına bulaşan çamur kadar değerim olmadığını söylediğimde onlara, "Hiç olmazsa Billy Redford gibi değiliz." diyebilmek için.
في كل مرة يزعجك فيها أخوك الغبي أو ينعتك بمهوس الحاسوب الأبيض المغطس بالشوكولاتة أو في كل مرة يقول لي أبي فيها إنني أقل شأناً من القذارة التي على حذائه

McDowell çipi ayakkabısına hiç iliştirmemişti bile.
لم يثبت (ماكداول) الرقاقة في حذائه أبداً

Sonra ayakkabısına GPS vericisi koydum.
قمت بوضع جهاز تحديد المواقع في حذائها

Ben de ayakkabısına yapıştırıcı boşalttım.
بعدما وضعت الغراء في حذائها

Bir spor ayakkabısına bu kadar para harcamakta sorun yok ama, değil mi?
لكن لا بأس بإنفاق ذلك على زوج من الأحذية الرياضيّة، صحيح؟

Bu seviyelerdeki früktoz ve şekerkamışına göre ayakkabısına yapışmış olmalı.
نظرا للمستوى العالي من سكّر الفواكه وقصب السكر، فلابدّ أنّه إلتصق بحذائه.