Peynirli sandviçini açarken aşağı bakmış, ayaklarının dibinde buzların içinde duran donmuş bir vücut görmüş. | Open Subtitles | بينما كان يمسك شطيرة الجبنة نظر للأسفل ورأى جثة متجمدة عند قدميه |
Uyuyan uyandırmak zorundadır . Toprak ayaklarının dibinde titreyecek . | Open Subtitles | يجب إيقاظ النائم الأرض سوف ترتعش عند قدميه. |
Onu ofisindeki sallanan koltuğunda hayal ediyorum. Caroline ve John ayaklarının dibinde. | Open Subtitles | أتصوره في كرسيه الهزاز في مكتبه، و"كارولاين" و"جون" عند قدميه. |
Darcy'e sahip olamayacağınız söylendi size, yine de siz üzerinize tökezlemesi ve düştüğünde size evlenme teklif edeceği umuduyla onun ayaklarının dibinde dolaşıyorsunuz. | Open Subtitles | لقد أمرتكِ بعدم الحصول على (دارسي), ولكنكِ ما زلتِ ترمين بنفسكِ عند قدميه على أمل أن يتعثر فوقكِ, ويتقدم إليكِ بينما يسقط. |