| Bayım, sakıncası yoksa Ayaklarınızı masadan çekip... ayakkabı giyebilir misiniz? | Open Subtitles | سيدي ,أيزعجك أن تُنزل قدميك و تلبس حذائك من فضلك؟ |
| Çünkü gerçek şu: Ayaklarınızı kaybettikten bir yıl sonra ve piyangoyu kazandıktan bir yıl sonra, eşit derecede mutlu oluyorsunuz. | TED | وسبب هذا أنه وبعد سنة من فقدان قدميك او بعد سنة من ربح جائزة اليانصيب فان كلا الطرفين يعيشون حياتهم بنفس سوية السعادة |
| Eğer yüzmeniz gerekirse, ki söz veriyorum, buna gerek kalmayacak Ayaklarınızı akıntıya doğru verin ve yeleğinize sıkı sıkıya tutunun. | Open Subtitles | لكن إذا فعلت وجه قدميك مع التيار وتمسك بسترتك تأكد من أنها مُحكمة |
| Birincisi, Ayaklarınızı, kulaklarınızı ve dolarlarınızı kullanabilirsiniz. | TED | أولًا: يمكنكم استخدام أقدامكم وآذانكم ونقودكم. |
| Ve şimdi bununla ilgili olarak, millet, Ayaklarınızı çırpın, birşey hissediyormuş gibi! | Open Subtitles | الجميع , حركوا أقدامكم كما لو كنتم تشعرون بشيء |
| Ellerinizi, Ayaklarınızı, bacaklarınızı, saçınızı, yüzünüzü ve diğer tüm uzuvlarınızı ait oldukları yerde tutun. | Open Subtitles | أبقوا أيديكم و أرجلكم و سيقانكم و شعوركم و وجيهكم و كل الأجزاء الباقيه من أجسادكم لأنفسكم |
| Ayaklarınızı masadan çekip ayakkabı giyer misiniz? | Open Subtitles | هلا أسديت إلي معروفاً و أنزلت قدميك و لبست حذائك؟ |
| Yapmanızı istediğim ilk şey Ayaklarınızı birleştirmeniz. | Open Subtitles | اولا اريدك ان تفعل هذا اريدك ان تضع قدميك معا |
| "bize Gujia (cerez) getirirseniz, Ayaklarınızı bile yalarız" | Open Subtitles | و تأتي إلينا مع جودجيا نحن سوف نلعق قدميك حتى |
| Direk karşıya bakın, Ayaklarınızı yere koyun. | Open Subtitles | أنظرى مباشرة للأمام مددى قدميك على الأرض |
| Sizi daha farklı bir yere götürmekten memnun olacağım orada istediğiniz kadar Ayaklarınızı uzatırsınız. | Open Subtitles | سأكون أكثر من سعيدة ليأخذك مكان حيث يمكنك وضع قدميك لحظة تماما. |
| - Harfi harfine. - El ve Ayaklarınızı korumak için çizme ve eldivenlere ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | ستحتاج لاشياء أهم من الطعام كجزم وققاذات لتغطي قدميك ورجليك |
| Lütfen ellerinizi ve Ayaklarınızı her zaman aracın içinde tutun. | Open Subtitles | ابقي يديك و قدميك داخل السيارة طوال الوقت |
| Sizin Rabbiniz ve Yol göstericiniz olduğuma göre Ayaklarınızı yıkıyorum siz de başka birinin ayağını yıkamalısınız. | Open Subtitles | الآن أنا, سيدك ومعلمك قمت بغسل قدميك ينبغي عليك ايضاً غسل قدم احدهم. |
| Şu halıyı baştan başa çiğnemeden önce Ayaklarınızı silip pis botlarınızı çıkarın. | Open Subtitles | أمسحا أقدامكم وأنزعا أحذيتكم قبل أن تمشيا على السجاد |
| Buzdolabında yemek var, ama Ayaklarınızı sehpaya koymayın tamam mı? | Open Subtitles | هناك طعام في الثلاجة، فقط لا تضعوا أقدامكم على طاولة القهوة، |
| Ayaklarınızı uzatıp televizyon seyredebilmeniz için iki ineğin böyle bir fedakarlık yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن بقرتين قامتا بالتضحية... حتي تشاهدا التلفاز... و أقدامكم مرفوعة |
| İçeri girmeden Ayaklarınızı silin çocuklar. | Open Subtitles | إمسحو أقدامكم قبل الدخول يأولاد |
| Ayaklarınızı yerde... ümitlerinizi yukarıda tutmayı... yağmur için dua etmeyi, hayata esprili bakmayı... ve Powdermilk Bisküvilerinden yemeyi unutmayın. | Open Subtitles | تذكروا أن تبقوا أقدامكم ... على الأرض ... وآمالكم عالياً ،صلوا من أجل المطر ... وابقوا الجو مرحاً |
| Dışarı çıkın ve arkadaşlarınızla birlikte Ayaklarınızı açın. | Open Subtitles | أخرجو أنت و رفاقك يمكنكم أن تمددو أرجلكم قليلاً |
| Ayaklarınızı da pudralayın. | Open Subtitles | أبق قدماك منفّضة بالمسحوق. |
| Koşun. Küçük avcı Ayaklarınızı kullanın. Şimdi! | Open Subtitles | اهربوا حركوا ارجلكم الصغيرة الان اذهبوا |
| Eğer Ayaklarınızı rahatlatmak istiyorsanız bunu için iyi bir zaman. | Open Subtitles | لذا إن أردتم مدّ سيقانكم فالآن هو الوقت المناسب لـ |