| "...ayaklarıyla annemi geriye itiyor ve..." | Open Subtitles | الذين كانوا يدفعونها للخلف : بأقدامهم تقول |
| Şişman ayaklarıyla yeryüzüne mahkum dünyalı tembeller. | Open Subtitles | سذج كسالى مرتبطون بالأرض بأقدامهم السمينة |
| Boynuna elektrik kablosu dolanmış ayaklarıyla tekme atıyordu. | Open Subtitles | كان سلك الكهرباء ذلك قد ترك أثراً غائراً في عـنقه، وكانت قدماه تركلان. |
| - ayaklarıyla falan yapıyordur onu da. | Open Subtitles | من المحتمل ان يستطيع فعلها بقدميه اليس كذلك؟ |
| O yüzden'Koreli dedektifler ayaklarıyla araştırır' denilir. | Open Subtitles | ولذلك هناك مقولة شائعة، أن المحققين الكوريين يجرون تحقيقاتهم بأرجلهم |
| Peki yeni ayaklarıyla yere bastığında nereye gidecek sanıyorsun? | Open Subtitles | اذا، الى اين تَعتقدىُ بأنّه سيذهِب حالما يصبح جديدا بأقدام جديدة تضرب الارض ؟ |
| Herifin kolları olmadığı için ayaklarıyla silah tutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | فيجب عليه ان يدرك طريقة حمل اسلحته بأقدامه |
| Bence hepsi burada kalmalılar. Koca ayaklarıyla büyük masalarında otururlarsa... | Open Subtitles | يجلسون هناك بأقدامهم الكبيرة على مكاتبهم الكبيرة ... |
| Kafaları yerine ayaklarıyla döndükleri için mi? | Open Subtitles | لأنهم يدورون بأقدامهم وليس برؤوسهم؟ |
| Kafası yerine ayaklarıyla döndüğü için mi? | Open Subtitles | لأنهم يدورون بأقدامهم وليس برؤوسهم ؟ |
| Aslında makarnayı, ilk olarak çıplak ayaklarıyla hamuru yassılaştıran antik Mısırlılar yapmıştır. | Open Subtitles | في الواقع ، القدماء المصريون كانوا يصنعون (الباستا) بتسوية العجين بـ بأقدامهم |
| Kanlı Cellat, Londra'nın vebalı sokaklarında iri kemikli ayaklarıyla yürüyordu. | Open Subtitles | سار الجلاد على قدماه العظميتينالقاسيتين.. في شوارع (لندن)، الموبوءة بالطاعون |
| # Sadece ayaklarıyla yarışan adamın # # Güzel öyküsünü anlatacağım # | Open Subtitles | "عن رجل تجرأ سباق" "الآلات على قدماه فقط" |
| Hiç zekâ yürütmez. ayaklarıyla düşünür. | Open Subtitles | ليست له عقلية إنه يفكر بقدميه |
| Tami onlarla ,ayaklarıyla çalışıyor. | Open Subtitles | ويُعاملها تامي بقدميه. |
| O yüzden'Koreli dedektifler ayaklarıyla araştırır' denilir. | Open Subtitles | ولذلك هناك مقولة شائعة، أن المحققين الكوريين يجرون تحقيقاتهم بأرجلهم |
| Perdeli ayaklarıyla evde koşan bir çocuk istemiyorum, baba! | Open Subtitles | لا أريد طفل بأقدام مبللة يجري في المنزل يا أبي |
| V-A-H-Ş-İ-YİZ Müzik çaldığında Herkes ayaklarıyla tepinir | Open Subtitles | عندما تعزف الموسيقى فالكل يدبدب بأقدامه |
| İtaatsizliği yüzünden elleri kesilen bir heykeltraş ayaklarıyla yapmaya başlamış heykelleri. | Open Subtitles | الذي تم قطع يديه بسبب العصيان... .. وبعد ذلك بدأ بالنحت بأقدامه. |