"aynı kaderi" - Translation from Turkish to Arabic

    • نفس المصير
        
    • نفس مصير
        
    • المصير ذاته
        
    Kozmetik amaçlı kullanılan diğer implantlar da 10 yıl sonra aynı kaderi paylaşır. TED إنّ أجهزةً أخرى، كتلك المستخدمة لأغراضٍ تجميليّة، قد تلاقي نفس المصير خلال 10.
    Güvenli bir şekilde ulaştırılmalılar yoksa diğer yıldız sistemleri de Alderaan'la aynı kaderi paylaşacak. Open Subtitles يجب أن يُسلموا بسلامة أَو ستعانى انظمة اخرى من نفس المصير
    - aynı kaderi paylaşıyorduk. - "Aynı denklemin parçalarıydık." Open Subtitles ـ حسنا، كان لنا نفس المصير ـ نحن كنا جزء من نفس المعادلة
    - aynı kaderi paylaşıyorduk. - "Aynı denklemin parçalarıydık." Open Subtitles ـ حسنا، كان لنا نفس المصير ـ نحن كنا جزء من نفس المعادلة
    Yarın kadar hazır olmazsa, kardeşi ile aynı kaderi paylaşacağını söyle. Open Subtitles توقف عن هذا الهراء أخبره أنه لو لم يكن جاهزا غدا سيلقى نفس مصير أخيه
    Yanında bulunan ve varlığı benim için babasınınki kadar gereksiz olan Fleance da o karanlık saatte aynı kaderi paylaşmalı. Open Subtitles وابنه فليانس الذى يصحبه لا يقل موته أهمية عن موت والده يجب أن يلقى المصير ذاته فى تلك الساعة السوداء
    Evinin bombardımanda yok olduğunu ve ailesi ile tek kardeşinin de aynı kaderi paylaştığını öğrendi. Open Subtitles وجد منزله وقد دُمّر في القصف الجوي ووالديه وأخيه الوحيد .قد لاقوا نفس المصير
    Eğer bunu yaparsa, Anubis'le aynı kaderi paylaşır. Open Subtitles إذا فعل ذلك سيعاني من نفس المصير الذي عاني من أنوبيس ربما
    Eğer kronometre sıfırı gösterdiğinde birden fazla oyuncu sağ kalırsa, herkes Amerikalı arkadaşın ile aynı kaderi paylaşacak. Open Subtitles الجميع سيلاقي نفس المصير مثلما حدث لرفيقك الأمريكي
    Arawakların inancına göre eğer dağ ölürse dünyada aynı kaderi yaşar. Open Subtitles قبيلة الأرواكو , تؤمن بانه لو مات الجبل فإن العلم سوف يواجه نفس المصير
    Veba sonucu bir çocuklarını kaybettiler. Oradan kaçıp tüm ailenin aynı kaderi paylaşmasından kaçınmak istediler. Open Subtitles لقد فقدا طفلاً في غمار ذلك، أرادا الهرب، وحماية عائلتهم المستقبلية من نفس المصير.
    Hayvanlar geri gelmezse aynı kaderi bizler de paylaşacağız. Open Subtitles كلنا سنواجه نفس المصير إن لم تعد الحيوانات
    Hem zaten sana yardım ettikleri için onlar da aynı kaderi hak ediyor. Open Subtitles ،إلى جانب أنهم يستحقون معاناة نفس المصير لانهم انقذوك في المقام الاول
    Yusufçuk bu hassas dengeli oyunu uzun süre sadece sürdürecek olsa da tüm canlılar aynı kaderi paylaştığından dolayı her canlı ölümü tadacaktır. Open Subtitles إلا أن اليعسوب سيحافظ فقط على هذا التوازن الدقيق لفترة طويلة. لأن جميع الكائنات الحية تتقاسم نفس المصير. كلّ فرد سيموت.
    Majestelerini, Çılgın Kral ile bir tutup aynı kaderi paylaşmalarını istemişti. Open Subtitles وشبهه بالملك المجنون واقترح أن يلقى نفس المصير
    Kudüs'ü acilen terk etmelisiniz ve aynı kaderi yaşamak istemiyorsanız bir daha da dönmemelisiniz. Open Subtitles يجب ان تتركي اورشاليم في الحال ويجب الا تعودي حتي لا تلقي نفس المصير
    Baştan beri ölüydü sen de aynı kaderi paylaşacaksın. Open Subtitles لم تكن على قيد الحياه وأنت ستعاني نفس المصير
    Kendisiyle aynı kaderi yaşayan çocuklara acımıştı. Open Subtitles لقد تعاطفت مع الأطفال الذين عانوا نفس المصير الذي حظت به.
    Evet. Şans eseri. Biz de aynı kaderi yaşayabilirdik. Open Subtitles أجل، عن الطريق الصدفة، كان يمكن لأيّ واحد منا أن يواجه نفس المصير.
    Tanrı'nın izniyle Yüzbaşı Randall da aynı kaderi paylaşabilir. Open Subtitles النقيب راندل قد يكون له نفس المصير إن شاء الرب
    Polise gidip beni gördüğünüzü ve bunun bir cinayet olduğunu söylerseniz o adamla aynı kaderi paylaşacaksınız. Open Subtitles إن ذهبتم للشرطه وأخبرتُوهٌم بأنكم رأيتموني وقلتم بأنها قضية قتل ستلقون نفس مصير ذلك الرجل
    Benimle aynı kaderi paylaşıp babasız büyümemesi için yaptım tüm bunları. Open Subtitles لإنقاذه مِن المصير ذاته الذي عانيته النموّ بلا أب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more