"aynaların" - Translation from Turkish to Arabic

    • المرايا
        
    • مرايا
        
    • المرايات
        
    Son olarak aynaların altındaki gölgede güneş ışığında yetişmeyen her türlü bitkiyi yetiştirmek mümkün olacaktır. TED ويمكن بصورة ما اسفل ظل المرايا ان ننبت المحاصيل .. جُل انواعها التي لن تنمو اسفل أشعة الشمس المباشرة
    Benim adım aynaların Şövalyesi'dir. Open Subtitles الآن سأفصح لك عنه أنا أدعى بفارس المرايا
    Onlar boyutlar arasındalar... yansımaların ardında... aynaların ardında, çalınan görüntülerde. Open Subtitles أنهم بين الأبعاد ..وراء الأنعكاسات خلف المرايا
    aynaların insan ruhunu yakalayabileceğine dair eski bir inanış yok mu? Open Subtitles أليست هناك خرافة تقول أن المرايا يمكنها امساك الأرواح؟
    Senin elf kehanet aynaların için, senin kristal sarayın için, nedense alıp durduğun renkli cam boncuklar için. Open Subtitles من أجل مرايا الوحى العفريتي خاصتك من أجل قصرك البلوري من أجل الخرزات الزجاجية الملونة
    aynaların yasak olduğu bir yerde. Open Subtitles لقد أرسلناها إلى مكانٍ ما حيث المرايا محظورة
    Ya aynaların bize gösterdikleri gerçekler değilse? Open Subtitles ماذا لو أن المرايا ترينا شيئاً ما هو ليس بالحقيقة يحدث؟
    Onu aynaların yasak olduğu bir yere yolladık. Open Subtitles لقد أرسلناها إلى مكانٍ ما حيث المرايا محظورة
    Beni bulmak aynaların değil, onların içinde hapsolan varlığın isteğidir. Open Subtitles إنها ليست أمنية المرايا أن تعثر عليّ لكنه ما هو مسجونٌ بداخلها
    Söylentiler, binaların içinde bulunan aynaların çift taraflı olduğu ve Tom'un oradaki gizli geçitleri kullandığı yönündeydi. Open Subtitles وانتشرت الإشاعات حول سوليفان أنه كان يستخدم ممرا سرياً وان المرايا في غرفته كان مزدوجة
    İş yerimdeki aynaların tekinde bir kadın gördüm. Open Subtitles رأيت امرأة في أحد المرايا الموجودة في محل عملي
    "aynaların evine" giriyorsun, ve yardım almadan hayatta kalamazsın. Open Subtitles انت تدخل في بيت من المرايا ، وأنك لن البقاء على قيد الحياة دون مساعدة.
    Ben fularların olduğu yere bakayım, sen aynaların olduğu yere bak. Open Subtitles أنا سأتحقق قرب الأوشحة، أنتِ تفقدي قرب المرايا.
    aynaların altındaki taşın üstündeki büyülü sözleri söyle, sonra da Crane'in adını. Open Subtitles مجرد تلاوة التعويذة على الحجر اسفل المرايا ثم تذكرين اسم كرين
    Evet. "aynaların evinde" bir adam ve yüz özdeş adam tarafından tacize uğramam dışında. Open Subtitles ما عدا أنه تم التحرش بي في بيت المرايا من قبل رجل أو 100 متطابقين
    aynaların çok güçlü olduğuna inanıyorlar, aynayı tanımlayacak bir kelimeleri yok, onun yerine, aynaları ne gösterdiğine göre tanımlıyorlar. Open Subtitles تؤمن بأن المرايا قوية للغاية ليس لديهم أي شيء عنها ، لذا بدلاً عن ذلك يشيروا للمرايا بأظهار ما يفعلون
    Savaşın ve aynaların düştüğü yerin çok uzağına gidiyorlar. Open Subtitles انهم يتحركون بعيدا عن المعركة وعن مكان سقوط المرايا
    Bunlar, Güneş'in yörüngesini izleyip doğrudan biçimde gelen ışınları hevesli bir şekilde kulenin belirli bir noktasında toplayan aynaların olduğu büyük bir alanla çevirili olan merkezdeki bir kuleden oluşur. TED وتتكون هذه من برج رئيسي مُحاط بحقل ضخم من المرايا والتي تتبع مسار الشمس وتعمل على تركيز الأشعة الشمسية المباشرة فقط، على نقطة وحيدة في البرج، فيما يشبه مرتادا حريصا للشاطئ.
    Ya da güneşli bir odadayken, aynaların önünde. Open Subtitles أو في غرفة مشمسة أمام المرايا.
    Kırık aynaların derin bir anlamı olduğunu düşünüyorsun ama ne olduğunu hâlâ söylemedin. Open Subtitles - ماذا بشأنهم؟ تفكّر مرايا مكسورة لها بعض المعنى الأعمق، لكنّك ما زال لا يستطيع إخباري ما هو.
    aynaların aynı anda dönmesi gerekiyor çocuklar dans eder gibi. Open Subtitles اسمعوا , اسمعوا يجب ان تدور المرايات يجب ان ترقص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more