Dikiz aynasından bakınca, diğer arabadakilere şaklabanlık yapıyorlarmış. | Open Subtitles | نَظرتْ في المرآة الخلفيةِ ورَأى بأنّهم كَانوا جَعْل الوجوهِ في السياراتِ الأخرى. |
Kenar aynasından görünebilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون المرآة الجانبية إن صدمه بالباب |
Arabayı siz sürüyorsunuz ve dikiz aynasından bakıyor, çocuğunuzun yüzündeki o kocaman, sersem gülümsemeyi görüyorsunuz. | Open Subtitles | وأنت تقود السيارة وتنظر في المرآة كي ترى طفلك بابتسامته الغافلة على وجهه |
Belki de arabanızın ön aynasından kirli bir çorap sarkacaktır. | Open Subtitles | ربما ثمة جورباً متسخاً يتدلى من مرآة سيارتك |
Belki de arabanızın ön aynasından kirli bir çorap sarkacaktır. | Open Subtitles | ربما ثمة جورباً متسخاً يتدلى من مرآة سيارتك |
Bir şeyi, daima belleğin aynasından yansıdıktan sonra kavrarız. | Open Subtitles | نحن نلاحظ دائماً الشيء بعد انعكاسه على مرآة الذاكرة. |
Yok ya, o fırlamanın kurnazlığı anca dikiz aynasından görünür. | Open Subtitles | بربكِ! ذلك الوغد المجنون ينظر إلى الملتوي بمرآة السيارة الخلفية |
Sadece arada bir dikiz aynasından arkaya bakar. | Open Subtitles | احيانا يلقي بنظرة على المرآة الخلفية |
Dikiz aynasından yüzünü görmeliydiniz. | Open Subtitles | ينبغي عليك رؤية وجهه في المرآة الخلفية |
Bu ayna 8.4 metre uzunluğunda ve dev Macellan teleskopunun 7 aynasından birisidir. | Open Subtitles | ليرد كلوز جامعة أريزونا يبلغ قطر هذه المرآة 8.4 أمتار ولكن هذا فقط 1/7 |
Ama sen o zaman bile etrafa dikiz aynasından bakma konusunda oldukça kararlıydın. | Open Subtitles | ...لكن في ذلك الوقت عندما كنتِ مصممة جداً لوضع المرآة الخلفية |
Hey, dikiz aynasından Rowdy'yi seyretmekten vazgeç artık adamım. | Open Subtitles | توقف لعب دور النظرة الخاطفة (في المرآة الخلفية لـ(راودي |
Takip eden kaza dikiz aynasından olayı gören... bir kamyoncu tarafından bildirilmiş. | Open Subtitles | الحادث الناتج الذي أعقب من قبل سائق شاحنة الذين رأوه من خلال مرآة رؤيته الخلفية |
"Dikiz aynasından öyle bir bakışın vardı ki hemen gaza geleceğini işte o an anladım." | Open Subtitles | و لكني خمنت أنك تريد هذا عندما رأيتك تنظر في مرآة السياره بتلك الطريقه |
Bir keresinde sıçarken banyo aynasından kendi fotoğrafımı çekmiştim. | Open Subtitles | أوتعلمون, في أحد المرات وافقت بإرادتي إلتقاط مخلفة من على مرآة الحمام |
Dışardayım. Sizi minibüs aynasından görebiliyorum. | Open Subtitles | انا بالخارج استطيع رؤيتك من مرآة السيارة |
Onu arabanın aynasından izlerdim. | Open Subtitles | اعتدت مشاهدته في مرآة الرّؤية الخلفيّة |
Hep o taraftaydı. Bana dikiz aynasından bakıyordun. | Open Subtitles | إنّها دائما كانت في هذه الجانب و أنت تشاهدني بمرآة معاكسة |
Hortlağı arabamın arkasına atmış Defiance'a dikiz aynasından bakıyor olurdum. | Open Subtitles | كنت سأكون ناظرًا لـ(ديفاينس) في الخلفية و معي هذا الشخص في المقعد الخلفي. |