Bak, anlıyorum. Üzgünüm. Ama ayrılamayız. | Open Subtitles | أتفهم ذلك، إنّي آسف، لكن لا يتعيّن أن نفترق. |
Bu sefer de kızgın ayrılamayız. | Open Subtitles | لا يمكن ان نفترق غاضبين هذه المرة |
Şimdi ayrılamayız, Ateş Ulusu ormanı yakıp kül etmek üzere. | Open Subtitles | لا يمكن أن نغادر الآن و أمة النار على وشك إحراق الغابة |
O namussuzu hapse atacak bir şeyler bulana kadar ayrılamayız. | Open Subtitles | لا ينبغي أن نغادر حتى نعثر على شيء يبقي ذلك الوغد قابعاً في السجن |
- Kralın izni olmadan ayrılamayız. | Open Subtitles | إننا ربما لن نغادر بدون إذن الملك. |
- Eğer enzimi yapacaksam Rusya'dan ayrılamayız. | Open Subtitles | اذا كنت ساصنع الانزيم - نحن لا يمكننا مغادرة روسيا |
ayrılamayız çünkü şu yabancının bize borcu var. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نرحل لأن غرينغو مدين لنا بمـال. |
Hemen arkanızda olacağım. - ayrılamayız. | Open Subtitles | وسأتي ورائكما ـ لا يمكننا أن نفترق |
Biz ayrılamayız. | Open Subtitles | لن نفترق أبداً. |
Fakat böyle ayrılamayız. Biz ortak değil miyiz? | Open Subtitles | . لكن لا يمكن ان نفترق هكذا ? |
Birbirimizden ayrılamayız. | Open Subtitles | لن نفترق. |
- Biz ayrılamayız. | Open Subtitles | لن نفترق أبداً |
Buradan ayrılamayız diyorum. | Open Subtitles | رأييى أنه لا يجب علينا أن نغادر |
Ama Wyoming'den ayrılamayız. | Open Subtitles | . "لكن، لايمكننا أن نغادر "وايومينغ |
Bu yüzden buradan ayrılamayız, Lily. | Open Subtitles | (هذا لما لا نستطيع أن نغادر أبداً يا (ليلي |
New York'tan ayrılamayız. | Open Subtitles | محال أن نغادر "نيويورك" |
Ya da Kyoto için iyi ruhlardan ayrılamayız. | Open Subtitles | و لن نغادر هذا المكان إلا بعد الانتهاء (يوشيدا) |
- Hiçbir zaman ayrılamayız. | Open Subtitles | -عندها لن نغادر |
Onca şeyden sonra ayrılamayız. | Open Subtitles | نحن لن نغادر بعد كل شيء! |
- Gemiden ayrılamayız. | Open Subtitles | -لا يمكننا مغادرة السفينة . |
ayrılamayız çünkü şu yabancının bize borcu var. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نرحل لأن غرينغو مدين لنا بمـال. |