"ayrılmak için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لمغادرة
        
    • للمغادرة
        
    • لترك
        
    • للرحيل
        
    • لتميزه عن
        
    • لتفريق مع
        
    • لتنفصل
        
    • كي تنفصلي
        
    Savaşın arifesinde Ferraghur'dan ayrılmak için geçerli bir nedeniniz var mı? Open Subtitles ما السبب الممكن لمغادرة فاراغاو عشية المعركة
    Yörüngeden ayrılmak için hazırlanıyoruz. On dakika içinde kalkıyoruz. Open Subtitles نحن نناور لمغادرة المدار , كابتن القرص معد للإطلاق خلال 10 دقائق ترجمة أبو مريم السرساوي
    Erken ayrılmak için her zaman inandırıcı bir sebep aramıyor muyduk? Open Subtitles حسنا، تعلمين ماذا؟ دائما ما نبحث عن سبب جيد للمغادرة باكرًا.
    Fakat ayrılmak için hazır olduğunda ve bana söz verirsen bir daha içmeyeceğine dair orada seni arabada bekliyor olacağım. Open Subtitles لكن عندما تستعد للمغادرة و إذا استطعت ان تعدنى إنك لن تشرب ثانية ابدا سأكون بانتظارك
    Karısından ayrılmak için cesaret toplamak konusunda sıkıntı yaşıyor. Open Subtitles ولكن كان يواجه مشاكل على إجبار نفسه لترك زوجته.
    Ama kaçmıyoruz, Dixon. Yarın sabah ayrılmak için her şey hazır. Open Subtitles اننا لا نهرب يا ديكسون , جميعنا قد رتبنا أمرنا للرحيل غدا صباحا
    Savaşta, Sezar adamlarından ayrılmak için kırmızı pelerin giyermiş. Open Subtitles خلال المعركة , أرتدى "قيصـر" عباءة حمراء لتميزه عن رجاله
    Ülkeden ayrılmak için 90 dakikam olacak. Open Subtitles سيكون أمامي أقل من 90 دقيقة لمغادرة البلاد.
    Kasabadan ayrılmak için tren biletine ihtiyacı var. Open Subtitles أنها تحتاج تذكرة قطار لمغادرة المدينة
    Sonunda,dairemden ayrılmak için bir sebebim vardı. Open Subtitles أخيرا، عندي سبب يدفعني لمغادرة الشقّة
    Yarın bu mezbahadan ayrılmak için hazırlıklara başlayın. Open Subtitles استعدوا لمغادرة هذا المسلخ غدا
    Sana ülkeden ayrılmak için kullanabileceğin birkaç evrak bıraktım. Open Subtitles لقد تركت لك أوراقاً.. تستطيع استعمالها لمغادرة البلد...
    Burada ne kadar süre kalmayı planlıyorsun bilmiyorum ama buradan ayrılmak için uygun bir mazeret bulacağına eminim. Open Subtitles لكنني متأكدٌ من قدرتكَ على التفكير بعذرٍ للمغادرة
    20 dakika içinde B Takımıyla birlikte ayrılmak için hazırlığa başlayın. Bunu ben hallederim! Open Subtitles استعدوا للمغادرة مع الفريق "ب" خلال عشرين دقيقة
    Bu kadar eski birmevzu seni gerçekten üzüyormu yoksa bu ayrılmak için birbahane mi? Open Subtitles - هل أنتِ مستاءة حقاً بخصوص علاقة غرامية قديمة أو أنكِ تستعملين ذلك فقط كعذر للمغادرة ؟
    Yerinden ayrılmak için tam zamanını buldu. Odamda yeni bir hasta vardı. Open Subtitles لقد أختارت الوقت المناسب لترك مكتبها عندما يكون لدى مريض جديد فى مكتبى
    Yarın erkenden ayrılmak için hazır olmanı istiyorum. Open Subtitles أريد أن أكون على استعداد لترك أول شيء غدا.
    - Gerçek şu ki, ben şirketten ayrılmak için oldukça hazırlıklıydım. Open Subtitles في واقع الأمر كنت أستعد لترك الشركة
    - ayrılmak için bir sebebim yoktu. - ayrılmak için bir sürü nedenin vardı. Open Subtitles ــ لم يكن لدى سبب للرحيل ــ بل كان لديكِ العديد
    Bu süre zarfında ayrılmak için yapmamız gereken neyse yapacağım. Open Subtitles في ذلك الوقت ، سأفعل كل شيء . تعتقد بأنني سأفعله للرحيل من هنا
    Savaşta, Sezar adamlarından ayrılmak için kırmızı pelerin giyermiş. Open Subtitles خلال المعركة , أرتدى "قيصـر" عباءة حمراء لتميزه عن رجاله
    İçeri girmeye ve erkek arkadaşından ayrılmak için not bırakması gerekiyor. Open Subtitles وهي في حاجة للحصول على هناك وترك مذكرة لتفريق مع صديقها،
    Bildiğim kadarıyla benimle ayrılmak için arıyor... Telefona cevap vermediğimden gerçekleşmiyor bu. Open Subtitles كل ما أعرفه, هو أنها تتصل عليّ لتنفصل عنّي إذا لم أقم بالرد عليها, ذلك لن يحدث
    Belki de ayrılmak için yanlış zamanı seçtin. Open Subtitles ربما إخترتي القوت الغير مُناسب كي تنفصلي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more