Aracımız dünyayı bir saatten az bir süre içinde dolaşmalı. | Open Subtitles | لدينا طائرة نسافر بها حول العالم في أقل من ساعة |
Yani, 6 dakikadan daha az bir süre içinde 2 milyon twit görüyorduk. | TED | كنّا نرى مليوني تغريدة في أقل من ستة دقائق. |
Bir dakikadan az bir süre içinde insanlığın şimdiye dek gördüğü en güçlü patlamaya tanık olacaksınız. | Open Subtitles | في أقل من دقيقة ستشهدون أقوى الإنفجارات التي شهدتها العين البشرية يومًا |
Bay Darling, bir saatten az bir süre içinde konuşmanız yapmanız gerekiyor. | Open Subtitles | سيد دارلينغ , لديك خطاب ستجريه في أقل من ساعة |
Bu hayvanları korumak için şimdi bir şey yapmazsak 10 yıldan daha az bir süre içinde soyları tükenebilir. | TED | وقد تنقرض.. خلال أقل من 10 أعوام.. إن لم نفعل شيئًا لحمايتها |
Bir dakikadan daha az bir süre içinde torpidoyu ateşlemeye programladı. | Open Subtitles | لقد برمج القذيفة على الانطلاق خلال أقل من دقيقة. |
Bir saatten az bir süre içinde bomba patlayacak ve insanlar hayatını kaybedecek. | Open Subtitles | في أقل من ساعة ستنفجر قنبلة و العديد من الأشخاص سيموتون |
20 dakikadan az bir süre içinde 62. rıhtımdan kalkacak. | Open Subtitles | هو ستعمل يمكن الحصول عليها وقالت إنها تصل على الرصيف 62 في أقل من 20 دقيقة. |
Sekiz dakikadan az bir süre içinde burada olurlar. | Open Subtitles | أول مستجيبون سيكونون هنا في أقل من 8 دقائق |
Bir dakikadan az bir süre içinde o nükleerler fırlatmaya hazır olacak. | Open Subtitles | في أقل من دقيقة واحدة، تلك القنابل النووية جاهزة لإطلاق. |
Evet, acele etsen iyi olur çünkü 15 dakikadan az bir süre içinde bomba patlar. | Open Subtitles | نعم، وكنت أفضل امرنا، لأنه في أقل من 15 دقيقة ، أن قنبلة تنفجر. |
24 saatten az bir süre içinde bilmek istediğim her şeyi söyledi bana. | Open Subtitles | في أقل من 24 ساعة قالت لي كل شيء أريد أن أعرفه |
1 yıldan az bir süre içinde, ölmüş olacağım. | Open Subtitles | في أقل من سنة، سأكون على وشك الموت |
Beckman hava saldırısı istedi. 20 dakikadan daha az bir süre içinde burada olacak. Ne? | Open Subtitles | "بيكمان" أرسلت ضربة جوية ، ستكون هنا في أقل من 20 دقيقة |
- Evet, olabilirdi tabii kendi kendini on saniyeden az bir süre içinde imha edecek bir kanıt olsaydı. | Open Subtitles | -نعم، ربما ولكن حتى لا يدمر هذا الدليل الحاسم نفسه في أقل من 10 ثوانٍ، أقترح عليكِ أن تُحضري نفسك هنا |
Walter, doktorlar dedi ki; bir yıldan az bir süre içinde yürüyemez olacağım. | Open Subtitles | (والتر)، قال الأطبّاء أنّي لن أكون قادرة على السير في أقل من عام، |
NORAD, hackerlerin iki saatten az bir süre içinde silonun sunucularının ele geçireceğini tahmin ediyormuş. | Open Subtitles | ويقدر أن NORAD فإن المتسللين يكون في السيطرة من المركزية صومعة ل في أقل من ساعتين. |
Takas bir saatten az bir süre içinde başlayacak. | Open Subtitles | عملية التسليم ستحدث في أقل من ساعة |
Gecikmelerle bile size temin ederim ki Espheni savunma sistemine iki haftadan daha az bir süre içinde saldırmaya hazır olacağız. | Open Subtitles | برغم التأخير أنا أؤكد لكَ بأننا سنكون قادرين على مهاجمة شبكة دفاع الأشفيني" خلال أقل من أسبوعين" |