| Ve bundan dolayı gelenek daha önemli hale geliyor, daha az değil. | TED | وبالتالي التقاليد تصبح أكثر أهمية، ليس أقل أهمية. |
| Hayvanlar için de etki daha az değil. | TED | وبالنسبة للحيوانات، فإن التأثير ليس أقل. |
| Bu bağlamda siyaset biraz daha din gibi olmalı, daha az değil. | TED | وبهذا المعنى، يمكن للسياسة أن تتشابه مع الدين قليلًا، لا أقل من ذلك. |
| Kraliçe Isabella'dan daha az değil... Sir Thomas Langley. | Open Subtitles | لا أقل من الملكة أيزابيلا المدعوم السير توماس لانغلي |
| Yaptığımız barışın Volsk'lere kazandırdığı onur Romalılara getirdiği utançtan az değil. | Open Subtitles | لقد صنعنا سلاماً ليس اقل شرفاً للفولشيين عن كونه خزياً للرومان |
| Dingaan, bugün kendini cesaretli hissediyor musun? Dünden az değil. | Open Subtitles | ليس اقل من الأمس او اكثر من الغد |
| Bu dünyaya daha fazla güzel şeyleri getirmek için çalışıyordum, daha az değil. | Open Subtitles | لقد بدأت حياتي أن أجلب المزيد من الجمال للعالم وليس القليل |
| - Ben de. Damak yarıklı çocukların daha fazla yemeği olmalı, daha az değil. | Open Subtitles | الأطفال بالشفاه الأرنبية يجب أن يحصلوا على طعام أكثر و ليس أقل |
| Bu araba, bir, iki, üç ve dördüncü bölgelerde kırmızı bayraklı bulunmuş-- 10 defadan az değil. | Open Subtitles | تلك السيارة توقفت في ... . فيالمنطقة1،2 ،3 ، 4 ليس أقل من 10 مرات |
| Daha az değil. | Open Subtitles | أكثر من الرجل العادي , و ليس أقل |
| O bizim daha fazla yaşamamızı isterdi, daha az değil. | Open Subtitles | سيرغب أن نعيش أكثر ليس أقل |
| - İlk tahminlere göre: 12 binden az değil. | Open Subtitles | ليس أقل من 12 ألفاً |
| Şimdi daha önemli, daha az değil. | Open Subtitles | إنه يهم أكثر الآن، ليس أقل. |
| Hisselerin fiyatı olması gerekenden az borsa düşerse daha az değil, daha çok almalısın. | Open Subtitles | قلت أن الحصص مقللة عن قيمتها لذا إن انخفض سعر السهم اشتر أكثر، لا أقل |
| Hisselerin fiyatı olması gerekenden az borsa düşerse daha az değil, daha çok almalısın. | Open Subtitles | قلت أن الحصص مقللة عن قيمتها لذا إن انخفض سعر السهم اشتر أكثر، لا أقل |
| Sizi daha çok öz güvenli hissettirmeli, daha az değil. | TED | عليهم أن يشعروك بثقة أكبر، لا أقل. |
| - Federal bir cinayet, az değil. - Henri Young. | Open Subtitles | قضية قتل فيدرالى ، لا أقل هنرى الصغير |
| Ama eğer bu mantıksal yani bağış toplamaya yapılan yatırımın daha fazla fon kazanmaya ön ayak olduğu bir Dünya ise o zaman kesinlikle işleri tersten anlamışız demektir. ve dolayısı ile para toplamaya daha az değil daha çok yatırım yapmamız gerektiği aşikar, zira bağış toplama o kadar önem atfettiğimiz dava için toplanabilecek parayı katlayabilecek potansiyele sahip yegane şey. | TED | لكن هذا العالم منطقي. حيث انه عندما نستثمر في جمع المال تجعل المال المجموع اكثر و تجعل الفطيرة اكبر لقد اخذناها بالمعكوس و يجب علينا استثمار مزيد من المال ليس اقل في جمع التمويل. لأن حفل جمع التبرعات هو الشيئ الوحيد الذي له المقدرة على مضاعفة المال المتوفر للقضية التي نهتم بها كثيراً |
| 50.000'den az değil. | Open Subtitles | ليس اقل من 50000 مخلوق |
| Daha az değil, daha fazla kontrollü olmam lazım. | Open Subtitles | أحتاج المزيد من السيطرة وليس القليل. |