"azaltacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • لتخفيف
        
    • سيخفف
        
    • يخفف
        
    • للتخفيف
        
    • التخلص من الإدمان
        
    • يقلل
        
    • ل التخلص من
        
    • سوف تخفيف
        
    Bu yüzden, uyuşturucunun sistemden atılırken yarattığı ıstırabı büyük ölçüde azaltacak mucizevi bir ilaç kullanmak suretiyle çektiğiniz acıyı hafifletecek bir dizi tedavi yöntemi tasarladık Open Subtitles لذا فقد طورنا سلسلة من العلاجات مصممة لتخفيف معاناتك بما في ذلك علاج معجزة
    Acıyı azaltacak dersler mi arıyoruz? Open Subtitles هل نحن نبحث عن الدروس لتخفيف الألم؟
    Bir süre dinlenmelisin. Bu acılarını biraz azaltacak. Open Subtitles عليك أن تخلدى للراحه بعض الوقت هذا سيخفف الألم
    Bakalım bu ağrıyı azaltacak mı? Open Subtitles دعني اري إذا كان هذا سيخفف الألم
    Korkarım yerçekim alanı, patlamanın etkilerini azaltacak. Open Subtitles لكى أكون صادقة معك سيدى أشك أن حقل الجاذبية قد يخفف من حدة الانفجار
    Ama uçuş tasarımcılarının aklına riski azaltacak gözüpek bir plan geldi. Open Subtitles ولكن مصممي الرحلة توصلوا الى خطة جريئة للتخفيف من المخاطر
    Teori şuydu alkol yasağı alkolikliği azaltacak ve Amerikalılar'ın ahlaki yapısını gelişecekti. Open Subtitles كانت النظرية تقول تجريم بيع الكحول لـ التخلص من الإدمان الحاصل بسببها وذلك من شأنه أن يزيد من الاخلاق
    Kalp hastalığından ölüm riskinizi azaltacak." TED وأن هذا المنتج سوف يقلل مخاطر الموت من مرض القلب”
    Ama bunu aldığın sürece semptomların etkisini azaltacak ve olabilecek en kötü sonuçtan seni koruyacak. Open Subtitles لكن طالما أنت في أعتبر، سوف تخفيف أعراض منع والأسوأ من الحدوث.
    Gerginliğinizi azaltacak bir şeyler yazayım size. Open Subtitles سوف اصف لكى شيئا لتخفيف التوتر
    Tamam, basıncı azaltacak ve sıvıyı çekecek bir şeyler lazım. Open Subtitles حسنٌ، إنّي بحاجة لشيء لتخفيف الضغط -وأفرغ السوائل
    Vücudunuzun pozisyonunu ağrıya sebep olan baskıyı azaltacak şekilde ayarlayabiliriz. Open Subtitles لتخفيف الضغط الذي يسبب الألم
    Çünkü bütün bunlar suçluluğunu azaltacak. Open Subtitles لأن هذا سيخفف من ذنبك
    Böylesi baskıyı da azaltacak. Open Subtitles سيخفف ذلك الضغط عنا
    Hasan'ın dul eşini kukla başkan olarak atamanın Kamistan hükümetinin istikrarsızlığı konusundaki endişelerimizi nasıl azaltacak? Open Subtitles بشكل رمزيٍ سوف يخفف من مخاوفنا بشأن استقرار حكومة الجمهورية
    Umarım, ağrıyı azaltacak. Open Subtitles نأمل أن يخفف الألم
    - Duydun mu? - Sıkıntıyı azaltacak her şey için Tanrı'ya şükürler olsun. O şeyi de tekrar kullanmaya alışabilirsin. Open Subtitles في الغابة، مع شخص أخلاقيّ. أسمعتَ ذلك؟ أي شيء للتخفيف من الملل. ربّما سيتاح لك استخدام ذلك الشيء مجدداً.
    Teori şuydu alkol yasağı alkolikliği azaltacak ve Amerikalılar'ın ahlaki yapısını gelişecekti. Open Subtitles كانت النظرية تقول تجريم بيع الكحول لـ التخلص من الإدمان الحاصل بسببها وذلك من شأنه أن يزيد من الاخلاق
    Akyuvar aktivitesini arttırıp inflâmasyonu azaltacak. Open Subtitles سيزيد نشاط خلايا الدم البيضاء و يقلل الالتهاب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more