"azim" - Translation from Turkish to Arabic

    • المثابرة
        
    • أظيم
        
    • مثابرة
        
    • الإرادة
        
    • والطموح
        
    • عبد العظيم
        
    Denemeye devam etmiş azim ve kararlılıkla ayaklarını... çırpmış ve sütü tereyağına çevirmiş. Open Subtitles واستمر في محاولته مع المثابرة والجهد وهو عاقد العزم على النجاة واستطاع المرور من هذا الكريم
    Sıkı çalışma, azim ve sebat her zaman kazanır. Open Subtitles العمل الشاق,الاصرار و المثابرة ينجحون دائما
    Bana azim, yaratıcılık ve sorumluluk ile ilgili çok şey öğrettin. Open Subtitles لقد علمتني الكثير عن المثابرة والإلتزام والإبداع
    Sen git, azim'i al ve buraya getir kaltak karısıyla birlikte. Open Subtitles اذهب إلى (أظيم) وأحضره إلى هنا مع زوجته العاهرة
    Biletleri aldım, azim. Chelsea maçı. Open Subtitles ،(حصلت على تذاكر يا (أظيم إنها لمباراة تشيلسي
    Daha çok çaba, daha fazla strateji, daha uzun uğraş süreleri ve çok zor sorularla karşılaştıklarında daha çok azim gösterdiklerini gördük. TED و حصلنا على مجهود اكثر، استراتيجيات اكثر، اشتراك اكثر على مدى فترات طويلة من الوقت، و مثابرة أكبر عندما يواجهون مسائل صعبة جدا جدا.
    Bana verdiği en büyük armağan... bu durumla başa çıkabilmek için... gereken azim oldu. Open Subtitles أعظم هدية منحتها لي الإرادة في الأستمرار للتغلب على الأمر
    Onlarda insan gücü varsa bizde de azim var. Open Subtitles هم لديهم القوة البشرية و نحن لدينا المثابرة و انتصار الارادة
    Ve onu iyi bir muhabir yapan şey azim ve tutkunun herkesçe paylaşılmak zorunda olmamasını anlamasıydı. Open Subtitles وما جعله مراسلة بارعة أنها فهمت المثابرة والرحمة ليس من الضروري أن تكون بشكل متبادل ..
    azim. Dünyada hiçbir şey azmin yerini alamaz. Open Subtitles المثابرة، لا شيء في العالم يمكن أن يحل محل المثابرة.
    azim ve kararlılık tek başlarına bütün güce sahiptir. Open Subtitles المثابرة والعزم وحدهما يمثلان القوة كلها.
    Başlangıçta birçok başarısızlık yaşamamıza karşın, istediğimiz sonuçları alabilmek için yeterince azim gösterebilmiştik. TED وأظهر لنا أنه على الرغم من الإخفاقات العديدة في البداية، كنا قادرين على المثابرة خلالها للحصول على نتائج الاختبار التي أردناها.
    Yaygın görüşe göre, hayattaki payınız vasatın altı olsa bile azim, sıkı çalışma ve piyasanın erdemleriyle, kendinizi yoktan var edebilirsiniz. TED الرواية السائدة هي أنه حتى لو كان معظم ما تملكه دون العادي. مع المثابرة والعمل الجاد وبعوامل السوق الحرة. يمكنك أن تحول فقرك إلى ثراء.
    Chealse maçı için biletlerim var azim. Open Subtitles ،(حصلت على تذاكر يا (أظيم إنها لمباراة تشيلسي
    azim'in yeğeni Soyka'nın boğazını kesti. Open Subtitles - (ابن أخ (أظيم) شق عنق (سويكا -
    Sen azim'i getir ve bizde onun karısını getirelim. Open Subtitles ...إذاً اذهب إلى (أظيم) وأحضره إلى هنا مع زوجته العاهرة
    azim'in yeğeni Zoyka'nın boğazını kesti. Open Subtitles - (ابن أخ (أظيم) شق عنق (سويكا -
    azim, çocuğu rahat bırak. Open Subtitles أظيم)، دع الفتى وشأنه)
    Büyük azim Bay Fix, imparatorlukları kuran ruh işte budur. Open Subtitles مثابرة كلب البلدغ, سيد "فيكس", هذه هى الروح التى بنت إمبراطورية
    John'un bu bölümü bitirişindeki üslubu burada Laodicea kilisesinin azim öğretisini vurguluyor. Open Subtitles [ماكي] الإسلوب الذي فيه ينهي جون هذا الفصل، تأكيده على تعليم الكنيسة مثابرة لاودايسا.
    Tekvando azim gerektiren bir dövüş sanatıdır. Open Subtitles التايكواندو هو فن قتال يتطلب مثابرة.
    İster azim Acıyı almaya Open Subtitles يتطلب منك الإرادة لتحمل الألم
    Savcı, Okiahoma asfaltlarından ısı yayıldığı gibi senden de zeka ve azim yayıldığını söyledi. Open Subtitles قال (آي جي) "ينبعث منه الذكاء والطموح" "مثل موجات الحار التي تخرج من إسفلت (أوكلاهوما)"
    azim'in planı her neyse, onu harfiyen uygulamalıyız. Open Subtitles و مهما ما يدبره عبد العظيم يجب ان نكون في اماكننا لنستعد له

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more