"azlığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • نقص
        
    Çoğu insanın aklına gelen ilk konu nitelikli iş gücünün azlığı. TED أول ما يتبادر إلى الذهن، هو نقص العمالة الماهرة.
    Kağıt azlığı ve diğer zorluklar beni yazmaktan alıkoydular. Open Subtitles نقص الورق مع الصعوبات الأخرى التى نلاقيها فى العمل منعتنى من الكتابه قبل ذلك
    Ama burada ciddi bir hemşire azlığı var ve bütçemizide kısıyorlar ve --- Open Subtitles فلدينا نقص في الممرضات هناك و يقتطعون من الميزانية
    arkadaşlığımızdaki olağanüstü minnattarlığın azlığı için özür dilerim. Open Subtitles و أعتذر عن نقص صديقي الغير عاديّ من الامتنان
    Tıp öğrencileri, yetersiz fonlar, personel azlığı. Open Subtitles طلاب طبّ، تمويل شحيح نقص بالأيدي العاملة
    İkmal malzemelerinin azlığı ana birlikleri zayıflatmaya devam ediyor. Open Subtitles نقص الإمدادات مستمر في إضعاف وحداتنا الرئيسية
    Haklısın, ama diğer taraftan osteoporoz, büyüme hormonu azlığı kanser gibi hastalıklara çare de olabilir. Open Subtitles صحيح، و لكن من ناحية أخرى وهذا يمكن أن يؤدي إلى علاجات ممكنة لمرض هشاشة العظام و نقص هرمون النمو و السرطان
    Eleman azlığı hakkında yalan söyledi. Open Subtitles لقد كذب بشأن انه يعاني نقص في الايادي العاملة
    Morluk izleri var ama ama ölüm sertliği azlığı var. Open Subtitles لا وجود لعلامات عن تغير لون البشرة لكن نقص من التخشب الموتي
    Şimdiki sorun kaplanların sayısının azlığı değil yaşam alanı eksikliği. Open Subtitles المشكلة الرئيسية لم تعد تتمثّل في ندرة الببور بل في نقص المساحة المخصصة لها
    İkinci bir sorun tedarikçilerin azlığı. TED التحدي الثاني هو نقص الموردين.
    Şey, başarısız olmalarının sebebi her neyse bunun oksijen azlığı olduğu düşünmüyorum. Open Subtitles ... حسنا، مهما كان الذي أوقعهم أنا لا أعتقد بأن السبب كان هو نقص الأوكسجين
    Oksijen azlığı yaşıyorlar. Open Subtitles هم يعانون من الأنوكسيا نقص الأكسجين
    "Şüpheli durumların azlığı" yaz. Open Subtitles "واكتب السبب : "نقص الأفعال المثيرة للشك
    Kurbana yakınlık, fiziksel delillerin azlığı. Open Subtitles القرب من الضحية، نقص الادلة المادية.
    Kensington halkı bundan önce de krizdeydi ve nedenleri kendine özgü ve karmaşık şeylerdi ve bu semti biraz bilen herkes nedenleri anlayabilir: Irklar arası eşitsizlik yerel ve federal hükûmetin okullara yetersiz kalan desteği ekonomik fırsatların azlığı. TED كان كنسينغتون مجتمعًا في أزمة قبل هذه لأسباب مستوطنة ومتشابكة، وأي شخص يعرف الحي يمكنه التفكير في السبب: التفاوتات العرقية، فشل الحكومة المحلية والفدرالية في تمويل المدارس بشكل صحيح، نقص الفرص الاقتصادية.
    Anoksia olarak bilinen bu oksijen azlığı denizdeki tüm canlıların neden öldüğünü açıklıyor ancak bunun neden karadakilere de sıçradığını açıklamıyor. Open Subtitles نقص الأكسجين هذا ،(والمعروف بـ (عوز الأكسجين ،يُفسر كل الهلاك في المحيط لكنه لا يُفسر لماذا طال الإنقراض اليابسة أيضاً
    Biliyorum, ama ilgi azlığı can yakabiliyor. Open Subtitles أعلم, لكن نقص الأحترام يجرح
    - ...para ya da kaynak azlığı... Open Subtitles نقص في المال أو الموارد
    Ve ikinci olarak, Galaksi içindeki yiyecek miktarının azlığı Wraithler arasında derin uçurumlar yarattı. Open Subtitles وثانيًا، أعتقد أنّ نقص الغذاء في المجرّة... تسبّب بانقسامات حادّة داخل خلايا الـ((رايث))

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more