"böğürtlenler" - Translation from Turkish to Arabic

    • التوت
        
    • الثمار
        
    Bir mil geride bir sülün yuvası gördüm ve etrafta böğürtlenler de vardı. Open Subtitles رأيت عش له قرابة ميل خلفنا وكان ينمو من حوله التوت بكل مكان.
    Yine de, böğürtlenler yüzünden dün gece üç saat boyunca kusmam bile yüzümdeki gülümsemeyi silip atamaz. Open Subtitles مع ذلك، ليست حتّى الثلاث ساعات التي قضيتها في تقيّؤ التوت ليلة أمس.. بإمكانها سلب ابتسامتي
    Yol boyunca, kayaların altında yetişmiş böğürtlenler gördüm. Open Subtitles رأيت البعض التوت الشتوي متزايد النمو على طول الطريق
    Resim sınıfı için ormanda bulduğum ezilmiş böğürtlenler yerine boya alabilirim. Open Subtitles بدلاً عن التوت الفاسد الذي وجدته بالغابة
    İyi görünüp, zehirli olan böğürtlenler ve başka şeyler... Open Subtitles على الأرجح يوجد الكثير من الثمار التي تبدو بحاله جيدة، لكنها بالحقيقة سموم
    Bu böğürtlenler şimdi yeşiller, çünkü onları asmalarından daha yeni topladık. Open Subtitles هذا التوت أخضر الآن لأنّها مقطوفة لتوها من الكرمة
    Boz ayılar gibi karada yaşayan ayılar için böğürtlenler ana besin kaynağıdır. Open Subtitles الدببة الأرضية ، كالدببة الرمادية تحب التوت
    Fındıklar, böğürtlenler, ağaç kabukları, değişik çamurlar. Open Subtitles المكسرات، التوت ولحاء الصنوبر أنواع مختلفه من الطين
    Kardeşin yabani böğürtlenler gibi kokardı sarhoş ediciydi ve gece lavanta gibi kokuyordu. Open Subtitles "فاح من أختك عبق التوت البريّ، كان عبقًا مُفقدًا للصواب" "وليلتذٍ تعطّرت بالخزام"
    Bir mil geride bir sülün yuvası gördüm ve her tarafta böğürtlenler de vardı. Open Subtitles -رأيت عش طائراً قبل ميل -وكان هنالك التوت الأسود ينمو بكل مكانٍ حوله
    Umarım acıkmışsındır çünkü biz biraz... Biraz böğürtlen bulduk. Görünüşe göre bulduğunuz böğürtlenler çürükmüş. Open Subtitles - لاني وجدت بعض ال ز لقد وجدنا بعض التوت . يبدوا انك وجدت بعض التوت السيء
    Psst. - O böğürtlenler gizli katkı, değil mi? Open Subtitles -هذا التوت, هو العنصر السري، صحيح؟
    Bu böğürtlenler sol tarafındaydı. Open Subtitles فأشجار (التوت) هذه كانت على جانبك الأيسر عندما أشرت
    böğürtlenler bayatlayacak. Open Subtitles هاذا التوت لم يعد طازجا بعد
    böğürtlenler gerçekten besleyiciler. Open Subtitles التوت مُغذي بالفعل.
    Nedir bu ufak böğürtlenler? Open Subtitles ما هذا التوت الصغير؟
    Dün çok güzel böğürtlenler aldım. Dolaptan çıkarır mısın? Open Subtitles ابتعت بعض التوت البري البارحة
    - Şimdi böğürtlenler. Open Subtitles - و الآن التوت.
    - Sadece bazı böğürtlenler enfekte olmuş yani. Open Subtitles -إذن، بعض التوت فقط ملوث
    İyi görünüp, zehirli olan böğürtlenler ve başka şeyler... Open Subtitles على الأرجح يوجد الكثير من الثمار التي تبدو بحاله جيدة، لكنها بالحقيقة سموم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more