| Tuğla, taş ve alçıpandan yapılmış bir böbürlenme. | Open Subtitles | انه تفاخر مبني من الطابوق, الحجر والحيطان |
| Hemen böbürlenme. Daha güçlü bir şekilde gelebilirler. | Open Subtitles | لا تفاخر الآن، يمكن أن تأتي بالقوة. |
| Hiç böbürlenme. Buradasın, gençsin. | Open Subtitles | لا تكن مغرورا انت هنا ، انت شابا |
| Hemen böbürlenme. | Open Subtitles | لا تكن مغرورا |
| Şimdi böbürlenme sırası bende ve bedava bir piyano ile böbürlenemem. | Open Subtitles | .. ولقد حان دوري للتفاخر ولا يمكنني التفاخر ببيانو مجّاني |
| Üzgünüm, böbürlenme sona erdi. | Open Subtitles | آسف، الشماتة إنتهت |
| - Tamam, evlat, fazla böbürlenme. | Open Subtitles | -حسنا يا فتى ، لا تغتر بنفسك |
| Bana böbürlenme gibi geldi. | Open Subtitles | بدا بالنسبة لي تفاخر متواضع أياَ كان |
| böbürlenme kitabı. | Open Subtitles | إنّه كتاب تفاخر. |
| Gelmiş geçmiş en kötü böbürlenme. | Open Subtitles | اسوء تفاخر في العالم |
| Kazanan NYDSA'da oldukları süre boyunca sonsuz böbürlenme hakkını kazanır ...mağlup olan utanç içinde gururu kırılır. | Open Subtitles | الفائز يحضى بحقوق كاملة للتفاخر [لبيقة وقتهم في جامعة [نيادا، الخاسر يحصل على الإحراج والإهانة. |
| Seni takip etmek mi? böbürlenme. | Open Subtitles | -ألحق بكَ" ؟" لا تغتر بنفسكَ |
| Oh, böbürlenme. | Open Subtitles | لا تغتر بنفسك |