| Bildiğim tek şey, binlerce çocukta ölümcül böbrek yetmezliğini önleyecek bir teknik keşfettiğimiz. | Open Subtitles | ما أعرفه أننا وجدنا تقنيات تمنع الفشل الكلوي المميت في مئات الآلاف من الأطفال الآخرين |
| Her şeyi açıklar. Röntgendeki çoğalmaları, kemik iliğini ve böbrek yetmezliğini. | Open Subtitles | التشرح بالأشعة السينية نخاع العظم، الفشل الكلوي |
| Tamam, böbrek yetmezliğini semptom listemize ekleyelim. | Open Subtitles | لنضف الفشل الكلوي إلى قائمة الأعراض |
| Bay Chang'ın test sonuçları böbrek yetmezliğini işaret ediyor. | Open Subtitles | تظهر نتائج تحاليل السيّد (تشانغ) أنّه يعاني من الفشل الكلوي |
| - Ve kemik iliğini. Kawasaki hastalığı böbrek yetmezliğini açıklar. | Open Subtitles | داء "كواساكي" يفسر الفشل الكلوي |
| ve iskelet ve böbrek yetmezliğini kontrol etmek için bilgisayarlı tomografi. | Open Subtitles | وعينة لفحص الفشل الكلوي |