| Bu rezervasyonu yapmak için neredeyse Böbreklerimden birini sattım, bu nedenle geç kalma! | Open Subtitles | اضطررت لبيع واحدة من كليتي ل الحصول على تحفظ، حتى لا يكون في وقت متأخر. |
| Ben yaparım. Böbreklerimden birini alabilir. | Open Subtitles | سأفعلها يمكنه أن يأخذ واحدة مِن كليتي |
| Böbreklerimden 2 kursun yemistim. | Open Subtitles | -كنت قد أصبت برصاصتين في كليتي |
| Ona Böbreklerimden birini veririm, bir şey kalmaz. | Open Subtitles | أنا فقط سأعطيه إحدى كليتاي وسيكون بخير |
| Benim Böbreklerimden birini alabilir. Nathan, senin böbreğinin uyup uymayacağını bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | يمكنه أن يحصل على أحد كليتاي |
| Böbreklerimden birini de aldı. | Open Subtitles | لقد أخذت احدى كليتاي |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 