"bölünmüş bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • مقسمة
        
    • منقسمة
        
    • المقسومة
        
    13 Ağustos Pazar sabahı Berlin halkı uyandığında bölünmüş bir şehirle karşılaştı. Open Subtitles في صباح يوم الأحد 13 أغسطس، استيقظ سكان برلين ليجدوا المدينة مقسمة
    Ve bölünmüş bir Kuzey, Gece Kralı'na karşı direnemez. Open Subtitles وسوف الشمالية مقسمة لا تقف فرصة ضد الملك ليلة.
    Rusya ile Gürcistan arasında birden patlak veren bu beş günlük savaş, Gürcistan'ı hiç olmadığı kadar bölünmüş bir hale düşürdü. TED مما أدى الى اضطرار اشتعال حرب استمرت 5 ايام بين روسيا و جورجيا مخلفةً - الحرب - جورجيا مقسمة أكثر مما كانت عليه
    Artık işsizlerle çalışanları birbirinden ayıran kocaman bir uçurum tarafından bölünmüş bir ulusuz. Open Subtitles نحن الآن أمة واحدة منقسمة, مع خليج عريض يقسم الموظفين عن غير الموظفين
    Dostluğumuzu ikiye bölünmüş bir ekrandan izliyormuş gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر وكأني كنت أشاهد صداقتنا على شاشة منقسمة
    Alexander Meydanındaki Dünya saati annemin doğum gününe doğru ilerlerken, bölünmüş bir ulusun ve olan şeylerin, birlikte ait olan, birlikte gelişen... sosyal kalkınmasını küçük yuvarlak bir top birleştirmişti. Open Subtitles بينما تدافع الزمن في جادة أليكسندر باتجاه ميلاد أمي وحدت كرة مستديرة صغيرة التقدّم الاجتماعي للأمة المقسومة و جعلت ما ينتمي إليها ينسجم أكثر
    Alexander Meydanındaki Dünya saati annemin doğum gününe doğru ilerlerken, bölünmüş bir ulusun ve olan şeylerin, birlikte ait olan, birlikte gelişen... sosyal kalkınmasını küçük yuvarlak bir top birleştirmişti. Open Subtitles بينما تدافع الزمن في جادة أليكسندر باتجاه ميلاد أمي وحدت كرة مستديرة صغيرة التقدّم الاجتماعي للأمة المقسومة و جعلت ما ينتمي إليها ينسجم أكثر
    Hayır, somun ekmekle başlayıp, onu daha küçük parçalara bölüyoruz bunlara da dilim deniyor, yani her bir dilim ekmek bölünmüş bir birim oluyor. TED لا فنحن نبدأ مع رغيف من الخبز ونقطعه إلى قطع صغيرة تدعا شرائح، وهكذا فإن كل شريحة من الخبز هي وحدة مقسمة. وتشمل الأمثلة الأخرى لوحدات مقسمة
    Dostluğumuzu ikiye bölünmüş bir ekrandan izliyormuş gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر وكأني كنت أشاهد صداقتنا على شاشة منقسمة
    O an için bölünmüş bir şehirdik. Open Subtitles كنّا في وقتها مدينة منقسمة
    Sen Lancaster Hanesi'nin bir kızısın ve bölünmüş bir ülkede yaşıyorsun. Open Subtitles (أنت سيدة من بيت (لانكاستر، أنت تعيشين في بلاد منقسمة على نفسها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more